Page 65 - MÜZİK KÜLTÜRÜ
P. 65
TÜRK MÜZİK KÜLTÜRÜ
Kopuz: Bu çalgı Türklerin bilinen en eski çalgısıdır ve kökü İlk
Çağ’da Hunlara kadar dayanır (Görsel 4.18). Hun kurganlarında bulu-
nan telli saz parçalarının kopuz parçaları olduğu düşünülmektedir.
Ozanların yanı sıra kamların da kopuz çaldığı bilinmektedir.
Bir Çin kaynağında kamlık töreni ile ilgili birtakım bilgiler mevcuttur.
Buna göre Hunlar ilkbaharda ve sonbaharda ayinler ve törenler yapar-
lar; bu ayinler sırasında kamlar Gök Tanrı’ya at, Yer Tanrı’ya da dağ
keçisi veya koç kurban ederlerdi. Bu gelenekte kam, tamburunu çala-
rak hem Tanrı’yı uyandırır hem de Tanrı’dan koç sürülerinin çoğalması
için istekte bulunurdu. Sözü edilen tamburun bir çeşit kopuz olduğu
düşünülmektedir.
Görsel 4.18: Kopuz
Dombra: Türk dünyasında dombra (Görsel 4.19), giçek, tambur, bağlama gibi çal-
gıların kopuzdan türediği bilinmektedir. Buna göre kopuzun Türk telli ve yaylı çalgılarının
atası olduğu söylenebilir. Bu çeşitleme ve türeme Hunlar öncesindeki dönemden itibaren
başlamış ve Hunlar döneminde hız kazanmıştır.
Görsel 4.19: Dombra
Boru ve Boynuz: Tuğ Takımının temelini oluşturmasından dolayı boru Hunların sık-
ça kullandığı müzik aletlerinden biri olmuştur. Araştırmacılara göre Türk Orta Asya zurnası-
nın geçmişi ve davul-zurna ikilisinin oluşması milattan önceki Hunlara dayanır.
Boru, eski devirlerden beri Türkler tarafından kullanılmış üflemeli bir çalgıdır. Yük-
sek sesli bir müzik aleti olması, onu askerî müzikte aranılan bir çalgı yapmıştır. Hun tarihin-
de boru ve davulun birlikte kullanıldığı Çin kaynaklarında yer almaktadır.
Türklerin ordularında kullandığı bir başka çalgı ise boynuzdur. Boru ile aynı amaca
yönelik kullanılmakla birlikte boru, genelde ahşaptan ya da metalden yapılırken boynuz,
büyükbaş hayvanlardan temin edilmiştir (Görsel 4.20).
Görsel 4.20: Boynuz
63