Page 157 - TÜRK VE BATI MÜZİĞİ TARİHİ 12
P. 157

11. ÜNİTE



                Osmanlı sanat müziğinin en temel özelliği “ses müziği” oluşudur. Osmanlı sanat müziğinde insan sesi yüceltil-
             miş ve çalgılar, insan sesine eşlik etmek için kullanılmıştır. Saz eserleri, ses müziğine ithafen bestelenmiştir. Sese
             önem verilmesi, Osmanlı sanat müziğinin edebiyatla yoğun bir etkileşim içerisinde olmasını sağlamış ve bu müzik
             türü “şiir müziği” olarak tanımlanmıştır. Fakat güfteler, genellikle bestecinin hünerini sergilemesi ve insan sesinin
             ortaya çıkarılması için bir araç olarak kullanılmıştır. Melodiyi sesle vurgulayabilmek konusunda güftelerin yetersiz
             kaldığı durumlarda çoğu zaman terennümlere yer verilmiştir.
                16. yüzyıldan önce yazılan eserlerin diline Arapça ve Farsça kelimelerin ağırlıklı olduğu edebî Osmanlı Türkçesi
             hâkim olmuştur. Sanat müziğinde kullanılan pek çok terim, Arapça ve Farsça kökenli kelimelerden oluşmuş; yeni
             bir makam, usul ya da çalgı tanımlanırken bu kelimeler kullanılmıştır. 16. yüzyılda müzik üslubunun oturmasının
             ardından ise güftelerde Türkçe kelimeler ağırlık kazanmıştır.
                Osmanlı Dönemi sanat müziğinin eğitimi ve nesilden nesile aktarımı meşk usulüyle gerçekleşmiştir. Öğrenci-
             nin hocasını gözlemleyerek, model alarak, taklit ederek öğrenmesi geleneğine meşk usulü denmiştir. Usta çırak
             ilişkisi üzerine temellendirilen meşk usulü, hafızada tutma ve tekrar etme esasına dayanan bir öğrenme yönte-
             mi olduğundan bu öğrenme sürecinde nota kullanılmamıştır. Bu yöntem, öğrenenin öğreticinin karşısına oturup
             onun söylediklerini ve yaptıklarını önce izlemesi, iyice özümsedikten sonra tekrar etmesi şeklinde uygulanmıştır.
             Bu tekrarlar esnasında öğretici, uyarılarda bulunmuş ve öğrenenin yanlışlarını düzeltmiştir. Böylelikle öğrenci, bir
             yandan eserleri defalarca tekrar ederek öğrenirken diğer taraftan da sanat müziğinin kendine özgü tavır ve yoru-
             munu özümsemiştir.
























                 Görsel 165: Meşkhanede meşk eden müzisyenler
                Özel bir üslup gerektiren sanat müziği eğitiminde en etkili yöntem olarak görülen meşk usulünün bazı sakın-
             caları da olmuştur. Usta-çırak ilişkisinin sürekliliğinin sağlanamadığı durumlarda eserlerin ve nazari bilginin akta-
             rımı kesintiye uğramıştır. Bir zincirin halkaları gibi bağlanan bu sistemdeki bir kopukluk, pek çok bilginin ve eserin
             yok olmasına sebep olmuştur. Bu nedenledir ki Osmanlı müziğinin birçok eseri hafızalardan silinmiş ve günümüze
             ulaşamamıştır.
                Osmanlı Dönemi’nde müziğin hem icra edildiği hem de öğretildiği kurumlar meşkhane olarak adlandırılmıştır
             (Görsel 165). Dönemin en önemli meşkhanesi olan Saray Meşkhanesi, pek çok icracı ve bestekârın yetişmesine
             katkı sağlamıştır. Saray Meşkhanesi, o dönemin “Saray Üniversitesi” olarak da tanımlanan Enderunda müzik bölü-
             mü açıldıktan sonra bu kuruma bağlanmıştır.
                1. ETKİNLİK
                  •  Aşağıdaki “Kürdili Hicazkâr Şarkı” adlı eserin güftesini okuyup anlamını bilmediğiniz kelimeleri belirleyi-
                     niz ve bu kelimelerin anlamlarını araştırınız.
                  •  Eserin güftesinin anlamı ile ilgili düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.
                                                 KÜRDİLİ HİCAZKÂR ŞARKI
                                              Bir gonca fem’in yaresi var içimde
                                              Ateş dökülürse yeridir âh serimde
                                              Her lahza hayali duruyor didelerimde
                                              Takdire nedir çare bu varmış kaderimde
                                                                  İsmail Dede Efendi




        156   TÜRK MÜZİĞİNDE DÖNEMLER
   152   153   154   155   156   157   158   159   160   161   162