Page 248 - TİYATRO TARİHİ 9
P. 248

=   BİLGİ KUTUSU
            Bu dönemde tiyatro haricinde gelişim gösteren diğer bir sahne sanatı türü operadır. Dünyaca ünlü besteci
            İtalyan Gaetano Donizetti’nin ağabeyi Giuseppe Donizetti 1828’de Sultan II. Mahmud tarafından İstanbul’a
            davet edilmiştir. Ağabey Donizetti birçok beste yapmış ve Osmanlı’da opera, operet ve bale eserlerinin
            sahnelenmesini sağlamıştır. Tarihimizde sahnelenen ilk opera 1842’de seyirciyle buluşan Donizetti’nin
            Belisario adlı operasıdır. Operet librettosu yazan ilk Türk yazar ise Haydar Bey’dir. Meşrutiyet Dönemi’nde
            ise Halide Edip Kenan Çobanları adlı bir opera librettosu kaleme almış olduğu için libretto yazan ilk Türk
            kadın libretto yazarımız olarak kabul edilmektedir. 1868’de Güllü Agop, Gedikpaşa Tiyatrosu’nda Telemak
            operasını Türkçe olarak sahnelemiştir. Opera librettosu besteleyen ilk Türk bestekâr ise Mustafa Fazıl
            Efendi’dir. Fuzuli’nin Leyla ile Mecnun adlı eserini operaya dönüştürmüştür. Bu eser 1869’da Güllü Agop’un
            Gedikpaşa Tiyatrosu’nda sahnelenmiştir.


          Oyun Yazarlığı
          Tanzimat Dönemi’nde bilinen ilk tiyatro oyununu yazan İbrahim Şinasi’dir. Şinasi
          bu dönemde Şair Evlenmesi adlı tiyatro eserini yazarak dönemin bir sorunu olan
          görücü usulü ile evlenmeye dikkat çekmiştir (Görsel 14.7).

          Bu dönemin hem düşünce anlamında hem de tiyatro bakımından güçlü bir
          kişiliğe sahip olan yazarı ise Namık Kemal‘dir (Görsel 14.8). Vatan yahut Silistre,
          Zavallı Çocuk, Akif Bey, Gülnihal, Celaleddin Harzemşah, Karabela oyunlarını
          yazmıştır. Vatan yahut Silistre bu dönemde oldukça ilgi görmüş ve halk tarafından
          beğenilmiştir. Dönemin diğer yazarları da  Vatan yahut  Silistre oyununu örnek
          alarak bu tarzda oyunlar yazmış ve bir süre sonra oyunların neredeyse tamamında
          vatan temasının işlendiği görülmüştür.
                                                                              š   Görsel 14.7: İbrahim Şinasi
          Bu dönemdeki en önemli isimlerinden bir diğeri de Ahmet Vefik Paşa’dır (Görsel
          14.9). Yazdığı oyunların hepsi çeviri ya da uyarlamadır fakat bu eserler yeniden
          yazılmış gibi  özgünlüğe yakındır. Bursa  valiliği yaptığı sırada kendi  himayesi
          altındaki memurlara tiyatroya gitmeyi zorunlu kılmış, tiyatronun halkın arasında
          yaygınlaşması için öncülük etmiştir. Ahmet Vefik Paşa’nın Moliere çevirileri ve
          uyarlamalarından sadece on altısı günümüze ulaşmıştır. Çeviri eserleri üç ayrı
          gruba ayrılmaktadır:

          Düz Çeviriler: Metinlerin orijinal dilini yakından izleyerek diğer bir deyişle aslına   š   Görsel 14.8: Namık Kemal
          uygun olarak yaptığı çevirilerdir. Bu oyunlar arasında Adamcıl, Don Juan, Dudu
          Kuşları, İnfial-i Aşk, Kadınlar Mektebi, Kocalar Mektebi, Okumuşlar, Savruk, Tartüf
          yer alır.

          Benzetimli Çeviriler: Metinlerin orijinal dilini yakından izlemekle birlikte
          Osmanlıcaya aktarımında oyunun kişilerine yerel isimler verdiği ve metinlere
          bazı yerel davranışları da aktararak yerlileştirdiği çevirilerdir. Azarya, Yorgaki
          Dandini bu oyunlara örnektir.

          Uyarlamalı Çeviriler: Metinlerin Fransızca aslını takip etmekle birlikte Osman-
          lıcaya çeviride orijinal metinlerdeki oyun kişilerinin karakteristik  özelliklerini
          yerel Osmanlı tipleri olarak yorumladığı, olay örgülerini günlük konuşma dilinin
          konuşulduğu ortamlara aktardığı  çevirilerdir. Bu oyunlar arasında  Dekbazlık,   š   Görsel 14.9
          Meraki, Tabib-i Aşk, Zoraki Tabip, Zor Nikâhı yer alır.                  Ahmet Vefik Paşa

                                               =   BİLGİ KUTUSU
            Cumhuriyet Dönemi yazarlarından Haldun Taner, Sersem Kocanın Kurnaz Karısı adlı oyunu ile Ahmet Vefik
            Paşa’nın yaşadığı dönemin tiyatrosuna ışık tutmuştur. Bu oyun sayesinde gerek dönemin toplumsal ve
            tarihsel şartlarını gerekse tiyatronun hangi zorlu şartlar altında sahnelendiğini görebilmek mümkündür.




        246
                                                     14. ÜNİTE
   243   244   245   246   247   248   249   250   251   252   253