Page 149 - Öğretim Programı Okuryazarlığı Öğretmen Rehber Kitabı
P. 149
EK 2: Türk Dili ve Edebiyatı 10 (Anı) Ders Planı Örneği Öğretim Programı Okuryazarlığı
Süre: 70 dk.
Etkinlik 1
Öğretmen, Türk Dili ve Edebiyatı 10 Ders Kitabı’nın 250. sayfasındaki Hüseyin Cahit Yalçın’a ait İlk Çocukluğum
adlı anı metnini öğrencilere okutur.
İLK ÇOCUKLUK
Bende kitap merakının ne zaman başladığını bulmak için gözlerimi geçmişe çevirdiğimde çocukluğuma
kadar inmek gereğini duyuyorum. İlk kitaplığım, elime geçirebildiğim bir ayakkabı kutusu olmuştur. Bü-
tün özen ve dikkatimle burada sakladığım değerler de sanırım sokaklarda satılan destanlar, Âşık Garip ve
Kerem hikâyeleri idi. Daha sonraları, marangoz yapısı ufak bir kitaplığım olduğu vakit de oynarken içine
girebilecek kadar küçüktüm.
Oyun ve oyuncak… Başım pek hoş değildi onlarla. Babamın beni oyuna zorladığını bugün bile hatırlarım.
Ama kitaplarla oynamak için özendirilmeme pek gerek yoktu. Sonunda babam kitaplara zarar vermediğimi
anlayınca, kendininkileri de bana bırakmakta güven gösterdi.
Hazreti Ali’nin savaşları, Battal Gâzi, Kara Davut… elime nereden geçtiğini bilemediğim kitaplar. Âşık Gari-
b’e, Kerem hikâyesine yeğ tuttuklarım bunlardı. Geceleri aile arasında okunan romanlar bile, örneğin Hay-
ber Kalesi önünde Hazreti Ali’nin gösterdiği yiğitlik hikâyeleri kadar coşku uyandırmazdı bende.
Ev yaşamımızın bendeki en eski anıları, bu gece okumalarıyla karışıktır. Yemekten sonra babam kahvesi-
ni içerken biraz konuşulurdu. Sonra babamın bir işareti üzerine ablam eline bir kitap alır, gaz lambasının
yanına oturur, bir gece önce bıraktığı yerden okumaya başlardı. Annem, babam sessizce dinlerlerken ben
2-KEŞFETME Bu gece okumalarından hatırladığım ilk romanlardan biri Felâtun Bey’le Rakım Efendi’dir. Babam, yazarı
hikâyeyi izlemeye uğraşır, sonunda yorulup minderin üzerinde derin bir uykuya dalardım.
Ahmet Mithat Efendi’ye çok değer verirdi. “Ne yazarsa iyi yazar” diye överdi. Kitabının böyle dikkatle okun-
duğunu, ilgiyle izlendiğini görüp övüldüğünü işittiğim kişi de, hayalimde bir yarı Tanrı gibi yücelirdi.
Dikkat etmiştim. Ahmet Mithat Efendi’nin romanları okunurken annemle babam arasında küçük tartışma-
lar olurdu. Mithat Efendi, anlattığı hikâyeyi yarıda kesip başka konulara atlar, bilgiler vermeye girişirdi. O
zaman annem, “Buraları atlayalım, içim sıkıldı” der, ama babamı kandıramazdı. Doğrusu önceleri anneme
hak verdiğimi hatırlıyorum.
Muhasebecilik göreviyle babam Serez’e giderken bizi de götürdüğü zaman sekiz yaşlarındaydım. Bu gece
okumaları orada da sürdü. Ama kolayca uykum gelmediği için romanları daha çok ilgiyle izleyebiliyordum.
Monte Kristo’lar, Hasan Mellâh’lar, Hüseyin Fellâh’lar ve adlarını şimdi unutmuş olduğum daha birçok ro-
man… Hepsi birer birer, aile ocağımızın o durgun, sessiz ve içten yaşamına güzellik ve coşku kattılar. O gün-
lerde babam görevle gittiği Selânik’ten dönerken bana Ahmet Mithat Efendi’nin Hayret romanını getirdiği
vakit, akla gelebilecek bütün armağanlardan daha çok sevindirmişti beni.
Artık ben de Ahmet Mithat Efendi’nin ümmeti arasına girmiştim. Burada “ümmet” sözcüğünü tartarak kul-
lanıyorum. Gerçekten, yazarına beslediğim saygı duygusunu gereğince anlatabilmek için bundan başka
deyim bulamıyorum.
Yaşım ilerledikçe, yalnız geceleri okunan kitaplarla yetinmemeye başlamıştım. Gündüzün elime geçirdikle-
rimi fırsat buldukça okur, çabucak bitirirdim.
Hüseyin Cahit YALÇIN, Edebiyat Anıları
(Ders kitabındaki metnin bir bölümü alınmıştır.)
Metnin devamına https://ogmmateryal.eba.gov.tr/panel/panel/EKitapUniteOnizle.aspx?Id=256&sayfa=250
linkinden ulaşabilirsiniz.
Öğrencilerin düzyazı okuma kurallarına dikkat ederek metni okumaları sağlanır. Metin okuma çalışmasıyla öğrencile-
rin topluluk önünde konuşma kabiliyetlerinin geliştirilmesi amaçlanmıştır.
147 147