Page 46 - SPOR VE BESLENME 11
P. 46

Proteinlerin fonksiyonları; yapıcı, onarıcı ve koruyucu olarak özetlenebilir. Doğal proteinlerin yapısında bulu-
          nan yirmi amino asitten sekizi insan organizması için esansiyeldir. Bu amino asitler; vücutta sentezlenemezler, bu yüz-
          den besinler ile dışarıdan alınmaları zorunludur. Vücut tarafından sentezlenemeyen ve besinlerle belirli miktarlarda
          alınması gereken amino asitlere esansiyel amino asitler denir. Bunlar lizin (lysine), treonin (threonin), lösin (leucine),
          izolösin (isoleucine), metionin (methionine), fenilalanin (phenylalanine), triptofan (tryptophan) ve valindir (valine).
          Ayrıca yetişkinler için esansiyel olmadığı kabul edilen histidin ve arjinin (arginine) çocuklar için esansiyel amino asit-
          lerdir. İnsan vücudu tarafından sentezlenen amino asitlere ise esansiyel olmayan amino asitler denir.
                 Günlük  protein  ihtiyacı,  kişinin  özelliklerine  göre
          değişim gösterse de yetişkinlerde kilogram başına 1 gram        Tablo 1.13: Günlük Protein İhtiyacı
          olarak kabul edilmektedir. Bebeklerde ise kilo başına düşen
          protein ihtiyacı daha farklıdır. Büyümenin hızlı olmasından
          dolayı (0-1 yaş) bebeklerin protein ihtiyacı, kilogram başına   Günlük Enerji İhtiyacı
          2-3,5 gramdır.
                 İnsan organizmasındaki temel görevleri hücre ya-
          pımı  ve  onarımı  olan  proteinler,  enerji  yapımı  için  sadece
          karbonhidrat ve yağların olmadığı zamanlarda (uzun açlık
          dönemleri  vb.)  kullanılır.  Günlük  enerji  ihtiyacının  sadece
          %10-15’i proteinlerden karşılanır (Tablo 1.13).
                 Protein,  hem  hayvansal  besinlerden  hem  bitkisel
         besinlerden  alınabilir.  Özellikle  hayvansal  ürünler,  iyi  kali-  %10-15
         teli  protein  yönünden  zengin  kaynaklardır. Yumurta,  dana
         eti, tavuk eti, koyun eti, balık, karaciğer, böbrek, inek sütü,
         peynir, çökelek önemli protein kaynaklarıdır (Görsel 1.38 a,   Protein
         b, c, ç). Bitkisel protein kaynakları ise sindirimi güç olduğu
         için düşük kalitede protein sağlar. Patates, pirinç, mısır, fasul-
         ye, soya fasulyesi, nohut, mercimek, susam, yer fıstığı, ceviz,
         fındık ve buğday ürünleri de bitkisel protein kaynaklarıdır
         (Görsel 1.38 d, e, f, g).







               a) Tavuk eti                 b) Balık                  c) Karaciğer            ç) Peynir








              d) Yer fıstığı               e) Patates               f) Soya fasulyesi        g) Nohut

                                                Görsel 1.38: Protein kaynakları
                 Hayvansal kaynaklı proteinler, esansiyel amino asitler açısından yeterli düzeydedir. Düşük kalite protein diye
          sınıf andırdığımız bitkisel kaynaklı proteinlerde ise bazı esansiyel amino asitler yetersiz bulunmaktadır. Örneğin anne
          sütünün ve yumurtanın vücuda alındığında %100’ü kullanılır. Bu yüzden bunlara örnek protein denir (Tablo 1.14).
          Süt, et gibi diğer hayvansal besinlerin de %90-100’ü sindirildiği için bunlara da iyi kalite proteinler denir.




                                               Tablo 1.14: Örnek Proteinler
                     %100’ü                                       %90-100’ü
                    kullanılır.                                   kullanılır.







                      Yumurta                     Dana eti         Tavuk eti           Süt ürünleri




      44  BESLENME VE BESİN ÖGELERİ
   41   42   43   44   45   46   47   48   49   50   51