Page 49 - SPOR VE BESLENME 11
P. 49
Bileşik (konjuge) proteinler
Hidroliz edildiklerinde amino asit olan ve amino asit olmayan maddelere ayrılan proteinlerdir.
1. Fosfoproteinler: Fosforik asit içeren proteinlerdir. Suda hemen hemen hiç çözünmez. Sütte "kazein", yumurta
sarısında "ovovitelin" olarak bulunur.
2. Lipoproteinler: Bileşiminde lipid bulunan proteinlerdir. Bu proteinlerin lipid kısımları nötral yağ, serbest koleste-
rol, ester kolesterol, fosfatid yağ asitleridir.
3. Proteolipidler: Lipidlerin proteinlerle oluşturdukları komplekslerdir. Suda çözünmez, organik çözücülerde çözü-
nür. Özellikle beyin ve sinir sisteminde bulunur.
4. Glikoproteinler, mukoproteinler: Karbonhidrat içeren bileşik proteindir. Yaygın olarak bulunur. Glikoproteinler
deride, kıkırdakta, kemiklerde, bağ dokuda, yumurta beyazında, kan serumunda, idrarda, tükürükte, mide sıvısın-
da ve gözde bulunur.
5. Nükleoproteinler: Nükleik asitlerle proteinlerin yaptıkları bileşiklerdir. Daha çok hücrenin nukleus, mitokondri ve
mikrozom kısımlarında bulunan proteinlerdir.
6. Metaloproteinler: Demir, mangan, kobalt, magnezyum, çinko ve bakır gibi metal iyonlar içeren proteinler-
dir. Hemoglobin, feritin ve miyoglobin bunlara örnek verilebilir.
7. Kromoproteinler: Kan proteinlerinin çeşitli pigmentlerinde oluşturdukları bileşiklerdir.
Türev proteinler
Bileşik veya basit proteinlerin fiziksel ya da kimyasal değişikliklere uğramalarıyla meydana gelen proteinler-
dir. Denatüre ve koagüle proteinler bunlara örnek gösterilebilir.
1.2.3.4. Sporcu Beslenmesinde Proteinlerin Önemi
Proteinlerin egzersiz süresince enerjiye katkısı çok azdır. Sadece uzun süreli egzersizlerde dallı zincirli amino
asitlerin %2-5 oranında enerjiye katkısı olmaktadır. Ancak yine de proteinler, sporcular için büyük önem taşımaktadır
(Görsel 1.43).
Protein ihtiyacı, yapılan spor branşına ve müsabakadaki pozisyona göre bireysel farklılıklar göstermektedir.
Protein, dayanıklılık sporcuları için önemli bir besin ögesidir. Son araştırmalarda, dayanıklılık sporcularında
özellikle kuvvet antrenmanlarına dayalı olarak protein oksidasyonunun ve buna bağlı protein ihtiyacının arttığı belir-
lenmiştir.
Yapılan birçok çalışmada, egzersiz sonrası karbonhidrata ilave olarak protein tüketilmesinin kas glikojen ye-
nilenmesini hızlandırdığı ve kas dokusundaki hasarın toparlanmasına yardımcı olduğu belirlenmiştir. Önerilen miktar
günlük yaklaşık 1,2-2 g/kg'dır. Bu miktar, toplam enerjinin %12-20’si olmalıdır.
Görsel 1.43: Protein içeren besinler
Kuvvet sporcularının (halter, gülle, çekiç vb.) kas dokusu ve protein gereksinimleri daha fazladır. Kuvvet spor-
larıyla uğraşan sporcular, 2-2,3 g/kg/gün protein alımı gerçekleştirmelidir. Aynı miktarın kas dokusunun egzersiz son-
rası onarımı için de alınması gerekmektedir. Bu miktar toplam enerjinin yaklaşık %15-20’sine karşılık gelmelidir. Buna
70 kg ağırlığındaki erkek bir halterciden örnek verecek olursak bu sporcunun günlük protein gereksinimi 70 kg x 2,3 g/
kg/gün = 161 gramdır.
Kas kütlesinde artış hedef eyen bir sporcunun kuvvet antrenmanları ile birlikte günlük 2,5-3 g/kg protein
alması önerilmektedir.
BESLENME VE BESİN ÖGELERİ 47