Page 13 - Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Öğretim Programları Okuryazarlığı Öğretmen Kılavuz Kitabı
P. 13
TÜRKIYE YÜZYILI MAARIF MODELI ÖĞRETIM PROGRAMLARI
1.4. TÜRKİYE YÜZYILI MAARİF MODELİ
İnsan; doğası gereği çok yönlü bir varlıktır. Bu doğrultuda insanın zihinsel, sosyal, duygusal, fiziksel,
ahlaki bakımdan çok yönlü gelişimini destekleme ihtiyacı “bütüncül eğitim yaklaşımı”nı gerektirmektedir.
Bütüncül eğitim, insan ve toplum hayatında yer alan tüm alanların dikkate alındığı bir eğitim yaklaşımıdır.
Bütüncül eğitimin en genel hedefi; insanı temel değerler doğrultusunda yetiştirmek, insanın kendisi
dâhil tüm varlıkların varoluşunun değerini bir varoluşsal bütünlük içinde kavramasıyla hayatı anlamlı
kılmaktır. Bütüncül eğitim yaklaşımı esas alınarak oluşturulan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, çok yönlü
bir varoluşu gerçekleştirme çabasıdır. Bu model; insanın fıtri özelliklerini koruma ve geliştirmeyi,
karakterini olgunlaştırmayı, şahsiyet bütünlüğünü oluşturmayı merkeze alarak insanın kendi
yeteneklerini ve potansiyelini gerçekleştirmeyi ve toplum ile insan arasında akılcı ve ahlaki bir uyum
oluşturmayı hedefler. Bütüncül eğitim yaklaşımı esas alınarak oluşturulan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli
program tasarımı bileşenleri, aşağıda verilen şekil ile sunulmaktadır.
Toplumun sosyo-kültürel ögelerine anlam veren değerler, bireylerin yaşam biçimini oluşturan ve erken çocuk-
luktan itibaren üzerinde durulması gereken temel konulardan birini oluşturmaktadır. Kısaca değerler, toplumu
oluşturan bireylere, nelerin önemli olduğunu, nelerin tercih edilmesi gerektiğini ve nasıl yaşanılması gerekti-
ğini belirtmektedir. Vatansever olmak, saygılı olmak, dürüst olmak, temiz olmak, düzenli olmak ve adil olmak
gibi konuları içine alan değerler eğitimi, bireyin kişilik ve karakter yapılanmasında çok etkili olmaktadır.
Değer eğitiminin ilk basamağı şahsiyet oluşumudur. Kişide şahsiyet oluşumu ise "ait olma" kavramıyla bir-
likte zorunlu olarak bulunur. Bu nedenle şahsiyet oluşumu için bir milletin tarihi en eski dönemden başlaya-
rak anlatılmalıdır. Devlet, gelecekte birlikte yaşamayı düşünen insanların kurduğu bir sistemdir. Bu sistemin
kuvvetlendirilmesine çalışmak başta millî eğitim teşkilatının görevidir. Birinci ve asli görev millet bilincinin
verilmesi, bu bilince zarar veren şeylerin engellenmesidir. Bu yönüyle bakıldığında değerler eğitimiyle birlikte
bir yandan şahsiyet oluşumunda önemli rol oynayan bu sürecin öte yandan devletin daha güçlü, daha müreffeh
ve bekaya uzanan daha iyi olma çabasında değerler eğitimi önemli bir işlevi üstlenmektedir.
Dil kültürün taşıyıcısıdır. Bir milletin karakterini teşkil eden olumlu-olumsuz, iyi-kötü, doğru-yanlış, millî-gay-
ri millî, anlamlı-anlamsız vs. tüm kavramlar dille taşınır. Milletin karakterini teşkil eden kavramlar dil vasıta-
sıyla zihni şekillendirir ve doğru-yanlış kriterleri gibi tüm kriterlerin şablonunu oluşturur. Bu nedenle kadim
dilimizin kelimelerini sürekli kullanmak gerektiği gibi, her daim kelime sayısının artışına çalışmak ve bunu
kademeli olarak öğrencide gerçekleştirmek gereklidir. Tercih edilen kelime, deyim ve dil kalıplarının korunma-
sında ve geliştirilmesinde değerlerin önemi büyüktür. Öğretim programında dil bilimine dair derslerin yanı sıra
programda kültür ve dilin bir tutuluyor olması dil gelişiminde değerler eğitiminin işlevini öne çıkarmaktadır.
13