Page 104 - 3 ADIM TYT FELSEFE
P. 104
FELSEFE 2. ADIM
5. George Berkeley’e göre bilginin tümü algıdan gelir. 7. Felsefi bir denemeyi diğerlerinden ayıran özellikler vardır.
Algıladıklarımız düşüncelerdir, içlerindeki şeyler değildir. Felsefi deneme; sorgulayıcı, tutarlı ve sistemli bir yol izler.
Kendi içindeki bir şey, harici deneyimi yadsır. Bu nedenle İleri sürülen görüşler temellendirilir ve mantıksal olarak ikna
dünya sadece düşüncelerden ve bu düşünceleri algılayan edicidir. Felsefi denemelerde kavramlara bilinen anlamlarının
zihinlerden oluşur. Bir şey sadece algılandığı kadar vardır. dışında yeni anlamlar da yüklenebilir ama bu anlamlar yazı
Dünyadaki ve gökyüzündeki tüm nesneler, kısacası dün- içinde açıklanmalıdır. Bu durum yazarın görüşlerini ispatla-
yanın çerçevesini çizen tüm bu varlıklar zihin olmadan var ması için önemlidir. Edebi denemelerde böylesi bir ispatlama
olamazlardı. Ancak burada algılayan sadece insan zihni ile zorunluluğu yoktur.
sınırlı değildir. Burada aslında dünya hakkındaki fikirlerime
Buna göre aşağıdakilerden hangisi felsefi bir denemeyi
neden olan irade benim değil, Tanrı’nındır. Yani Berkeley’e
diğerlerinden ayıran bir özellik değildir?
göre Tanrı sadece bizi algılayıcılar olarak yaratmaz, aynı za-
manda tüm algılarımızın nedeni ve sürekli yaratıcısıdır. Eğer A) Düşüncelerin temellendirilmesi
gören biri yoksa bir ağaç devrilebilir mi? Berkeley’e göre nes- B) Fikirlerin özgür bir biçimde yansıtılması
neler sadece algılandıkları zaman var olurlar. Bununla birlikte C) Akıl ve mantık ilkeleri temelinde ikna edici olması
bir ağaç devrilebilir çünkü ağaç ve dünyanın geri kalanı Tanrı
D) Kavramlara yeni anlamlar yüklenmesi
tarafından görülebilirler.
E) Eleştiri niteliğinde fikirler içermesi
Berkeley’in bu düşünceleri felsefede aşağıdakilerden
hangisi ile ifade edilmektedir?
8. Aristoteles’e göre insan “zoon politikon”dur. Sosyal bir yaratık
A) Nesnel idealizm
olduğu için de ahlak olgunluğuna insan ancak devlette, top-
B) Öznel idealizm lumda erişebilir; yine bu yüzden devletin asıl ereği, yurttaşları
ahlak bakımından biçimlendirmek, olgunlaştırmaktır. İnsanda
C) Realizm erdem için doğal bir yatkınlık vardır. Erdem bu doğal yatkın-
lıktan gelişecektir. Bir devletteki koşullar da bu yüksek ereği
D) Diyalektik idealizm
gerçekleştirecek gibi işlenmeli, düzenlenmelidir. Hükûmet
E) Epistemolojik idealizm şekillerinin doğru ya da yanlış olduklarını gösterecek ölçü de
ancak şu olabilir: Hükûmet, topluluğun ahlakça düzelmesini,
iyiliğini başlıca amaç olarak göz önünde bulunduruyorsa bu
hükûmet şekli doğrudur; bunu yapamayan her yönetim şekli
de yanlıştır.
Buna göre iyi bir hükûmet şekli aşağıdakilerden hangisi
ile açıklanabilir?
6. Mitos, epos, logos; evreni, dünyayı ve insanı anlama çaba-
sı olarak karşımıza çıkan insanın kültürel basamaklarıdır. A) Vatandaşlarını erdemli kılma ile
Mitoslar, insanlığın çocukluk döneminde ortaya çıkmış, ev- B) Bir seçkinler sınıfı oluşturması ile
reni, insanın varlığını ve onun edimlerini, düş gücü ile oluştu- C) Doğrudan demokrasinin sağlanması ile
rulan kutsal modeller yoluyla anlamlandırma tarzının ürünleri D) Sanatsal bilginin yaygınlaştırılması ile
olmuştur. Epos mitosların artık toplumsal- kültürel gelişmeler-
E) Toplumda refah seviyesinin yükseltilmesi ile
le birlikte, edebi bir hâl almış şeklidir. Logos ise Antik Yunan
doğa bilginlerine göre “gerçeğin insan sözüyle dile gelmesi”
dir. Logos insanda düşünce, doğada kanundur. Düşünürün 9. Sartre’ın en önemli özelliği, yeni bir yaşantıyı, yeni bir insan
görevi logosu bulmak, sırlarını açığa çıkarmak, insan sözüyle görüşünü anlam zenginliği içinde dile getirmesidir. O, insan
dile getirmektir. Logos kavramıyla ifade edilen, doğayı yine varlığına karşı tutkuya varan bir ilgi duyar. Sartre, insanın hiç-
doğal olanla anlama ve açıklamaktır. bir zaman toplumsal yarar ile bağımlı olmadığını vurgularken
Nietzsche’nin şu görüşü ile uyum içindedir: “İnsanın değeri,
Bu metne göre aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir? yarar sağlamasıyla ölçülmez çünkü yararlı olabileceği tek bir
kişi bile bulunmasaydı yine de sürecekti onun bu değeri.” O
A) İnsan düşüncesi, tarihsel süreç içerisinde mistik açıkla- hâlde insan için ahlaksal bir özerklik en başta gelen ilkedir.
malardan sıyrılarak rasyonel bir nitelik kazanmıştır.
Sartre’a ait bu görüşler felsefenin aşağıdaki hangi iki alanı
B) Olayları ve olguları açıklarken kişisel görüşler her zaman arasında bir köprü kurmuştur?
etkili olmuştur.
A) Epistemolojiden bilime
C) Antik Yunan’da doğa olayları karşısında akılsal açıklama-
B) Din felsefesinden etiğe
lara yer verilmemiştir.
C) Ontolojiden etiğe
D) Evreni anlama çabası metafizik olarak kalmıştır.
D) Siyasetten estetiğe
E) İnsanın evreni anlama çabası tamamlandığından dolayı
sona ermiştir. E) Ontolojiden estetiğe
104