Page 106 - 3 ADIM TYT FELSEFE
P. 106
FELSEFE 2. ADIM
5. George Berkeley’e göre bilginin tümü algıdan gelir. 7. Felsefi bir denemeyi diğerlerinden ayıran özellikler vardır. Felsefi
Algıladıklarımız düşüncelerdir, içlerindeki şeyler değildir. deneme; sorgulayıcı, tutarlı ve sistemli bir yol izler. İleri sürülen
Kendi içindeki bir şey, harici deneyimi yadsır. Bu nedenle görüşler temellendirilir ve mantıksal olarak ikna edicidir. Felsefi
dünya sadece düşüncelerden ve bu düşünceleri algılayan denemelerde kavramlara bilinen anlamlarının dışında yeni an-
zihinlerden oluşur. Bir şey sadece algılandığı kadar vardır. lamlar da yüklenebilir ama bu anlamlar yazı içinde açıklanma-
Dünyadaki ve gökyüzündeki tüm nesneler, kısacası dün- lıdır. Bu durum yazarın görüşlerini ispatlaması için önemlidir.
yanın çerçevesini çizen tüm bu varlıklar zihin olmadan var Edebi denemelerde böylesi bir ispatlama zorunluluğu yoktur.
olamazlardı. Ancak burada algılayan sadece insan zihni ile
Buna göre aşağıdakilerden hangisi felsefi bir denemeyi
sınırlı değildir. Burada aslında dünya hakkındaki fikirlerime
diğerlerinden ayıran bir özellik değildir?
neden olan irade benim değil, Tanrı’nındır. Yani Berkeley’e
göre Tanrı sadece bizi algılayıcılar olarak yaratmaz, aynı za- A) Düşüncelerin temellendirilmesi
manda tüm algılarımızın nedeni ve sürekli yaratıcısıdır. Eğer B) Fikirlerin özgür bir biçimde yansıtılması
gören biri yoksa bir ağaç devrilebilir mi? Berkeley’e göre nes-
C) Akıl ve mantık ilkeleri temelinde ikna edici olması
neler sadece algılandıkları zaman var olurlar. Bununla birlikte
bir ağaç devrilebilir çünkü ağaç ve dünyanın geri kalanı Tanrı D) Kavramlara yeni anlamlar yüklenmesi
arafından görülebilirler. E) Eleştiri niteliğinde fikirler içermesi
Berkeley’in bu düşünceleri felsefede aşağıdakilerden-
hangisi ile ifade edilmektedir? 8. Aristoteles’e göre insan “zoon politikon”dur. Sosyal bir yaratık
olduğu için de ahlak olgunluğuna insan ancak devlette, top-
A) Nesnel idealizm lumda erişebilir; yine bu yüzden devletin asıl ereği, yurttaşları
B) Öznel idealizm ahlak bakımından biçimlendirmek, olgunlaştırmaktır. İnsanda
erdem için doğal bir yatkınlık vardır. Erdem bu doğal yatkınlık-
C) Realizm
tan gelişecektir. Bir devletteki koşullar da bu yüksek ereği ger-
D) Diyalektik idealizm
çekleştirecek gibi işlenmeli, düzenlenmelidir. Hükûmet şekille-
E) Epistemolojik idealizm rinin doğru ya da yanlış olduklarını gösterecek ölçü de ancak
şu olabilir: Hükûmet, topluluğun ahlakça düzelmesini, iyiliğini
başlıca amaç olarak göz önünde bulunduruyorsa bu hükûmet
şekli doğrudur; bunu yapamayan her yönetim şekli de yanlıştır.
Buna göre iyi bir hükûmet şekli aşağıdakilerden hangisi
ile açıklanabilir?
A) Vatandaşlarını erdemli kılma ile
6. Mitos, epos, logos; evreni, dünyayı ve insanı anlama çabası B) Bir seçkinler sınıfı oluşturması ile
olarak karşımıza çıkan insanın kültürel basamaklarıdır. Mitoslar, C) Doğrudan demokrasinin sağlanması ile
insanlığın çocukluk döneminde ortaya çıkmış, evreni, insanın var-
D) Sanatsal bilginin yaygınlaştırılması ile
lığını ve onun edimlerini, düş gücü ile oluşturulan kutsal modeller
yoluyla anlamlandırma tarzının ürünleri olmuştur. Epos mitosların E) Toplumda refah seviyesinin yükseltilmesi ile
artık toplumsal- kültürel gelişmelerle birlikte, edebi bir hâl almış
şeklidir. Logos ise Antik Yunan doğa bilginlerine göre “gerçeğin
9. J. P. Sartre’ın en önemli özelliği, yeni bir yaşantıyı, yeni bir
insan sözüyle dile gelmesi” dir. Logos insanda düşünce, doğa-
insan görüşünü anlam zenginliği içinde dile getirmesidir. O, in-
da kanundur. Düşünürün görevi logosu bulmak, sırlarını açığa
san varlığına karşı tutkuya varan bir ilgi duyar. Sartre, insanın
çıkarmak, insan sözüyle dile getirmektir. Logos kavramıyla ifade
hiçbir zaman toplumsal yarar ile bağımlı olmadığını vurgular-
edilen, doğayı yine doğal olanla anlama ve açıklamaktır.
ken Nietzsche’nin şu görüşü ile uyum içindedir: “İnsanın değe-
Bu metne göre aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir? ri, yarar sağlamasıyla ölçülmez çünkü yararlı olabileceği tek
bir kişi bile bulunmasaydı yine de sürecekti onun bu değeri.” O
A) İnsan düşüncesi, tarihsel süreç içerisinde mistik açıkla-
hâlde insan için ahlaksal bir özerklik en başta gelen ilkedir.
malardan sıyrılarak rasyonel bir nitelik kazanmıştır.
Sartre’a ait bu görüşler felsefenin aşağıdaki hangi iki ala-
B) Olayları ve olguları açıklarken kişisel görüşler her zaman
nı arasında bir köprü kurmuştur?
etkili olmuştur.
A) Epistemolojiden bilime
C) Antik Yunan’da doğa olayları karşısında akılsal açıklama-
B) Din felsefesinden etiğe
lara yer verilmemiştir.
C) Ontolojiden etiğe
D) Evreni anlama çabası metafizik olarak kalmıştır.
D) Siyasetten estetiğe
E) İnsanın evreni anlama çabası tamamlandığından dolayı
sona ermiştir E) Ontolojiden estetiğe
104