Page 136 - 3 ADIM TYT FELSEFE
P. 136

FELSEFE                                                                                      3. ADIM




         5.   Skolastik felsefe 800 yıl boyunca oluşturulan Hıristiyan dog-  7.   Hobbes’a göre ‘‘İnsan insanın kurdudur.’’ Bunun sonucu olarak
             masının temellendirilmesi ve sistematik biçimde derlenip top-  da doğa ya da savaş durumunda  hep şiddetli ölüm korkusu ve
             lanması  yönündeki  çabaların  bir  ürünüdür.  İçeriği  tamamen   tehlikesi vardır  ve insan hayatı yalnız, yoksul, kötü, vahşi ve kısa
             dinsel nitelikli olan bu Hristiyan felsefesi; evrene, doğaya ve   sürer. İnsanlar dünya nimetlerinden daha fazla yararlanmak için
             insana ilişkin yeni bir bilgi ya da düşünce üretmemiş olup konu-  birbiriyle savaşmak durumundadır. Bunun sonucu olarak bir ara-
             su bütünüyle Hristiyan dogmasıdır .Yani tartışma kabul etme-  da yaşayabilmek ve dünya nimetlerinden daha fazla yararlanmak
             yen dinsel doğrulardır. Rönesans ile birlikte skolastiğin temel   için bir düzen arayışına yönelmişlerdir. Böylece savaşma yetkisini
             kabulleri tartışmaya açılmış, akla ve bilime dayalı bağımsız bir   ve gücünü, otoritesini kabul edecekleri bir kişi veya kuruma ver-
             düşünme biçimi hayatın her alanında etkili olmaya başlamıştır.   mişlerdir ve ortak bir iradeyi temsil eden devlet oluşmuştur.
             17. yüzyılda zirve yapan ve modern düşünce olarak isimlen-
                                                                    Buna göre, devletin ortaya çıkması ile ilgili aşağıdaki yar-
             dirilen bu yeni anlayış insan ve evrene ilişkin bütün sorunlara
                                                                    gılardan hangisine ulaşılabilir?
             çözüm yolu bulmak için çeşit çeşit yollar denemiştir.
                                                                    A)  İnsanlar başka topluluklar üzerinde güç kazanmak amaçlı
                 Buna göre;
                                                                       birlik oluşturmuştur.
              I. Felsefe teolojiye hizmet eden bir bilgi koludur.
                                                                    B)  İnsanlar, aralarındaki güç mücadelelerini bir üstün güce
             II. Felsefenin ana eğilimi, kendini her türlü bağlılıktan sıyır-  devretmek üzere anlaşmıştır.
               mak, özgür bir çabayla kendini arayıp bulmaktır.
                                                                    C)  İnsanlar, tüm siyasal kurumların üzerinde tanrısal devlet
             III. Filozof doğrunun zaten bulunmuş olduğuna inandığı için   kurmak amacıyla birleşmiştir.
               “yeni”yi aramaz, hazır bulduğu bir tabloya daha sağlam bir
                                                                    D)  İnsanlar, ortak mutluluk ve ideallerini gerçekleştirmek için
               dayanak oluşturmaya çalışır.
                                                                       bir güç birliği oluşturmuştur.
            IV. Felsefe Hıristiyanlığın tartışmasız doğrularını akılla işleyip
                                                                    E)  İnsanlar  erdemlerini  korumak  amacıyla  güç  birliği
               aydınlatır.
                                                                       oluşturmuştur.
             V. Yaşama ilişkin görüşlere sadece aklın ve deneyin sağladı-
               ğı doğrularla biçim verilir.

            VI. Doğruya ulaştıran birden fazla yol olabileceği gibi düşün-
               cenin üzerine eğildiği konular da birden fazladır.

             Yargılarından hangilerinde skolastik düşüncenin özellikleri
             vurgulanmaktadır?

             A)  I ve   II                     B)  I, III  ve  IV                 C)  II ve  III
                      D)  III, IV ve V                 E)  V ve VI

         6.   Spinoza “Madem ki  erdem, insanın kendi tabiatının kanunla-
             rına göre hareket etmesinden başka bir şey değildir; herkes   8.   A.Botton’un “Statü Endişesi” adlı eserine göre N. Machiavelli,
             kendi varlığını ancak kendi tabiatının kanunlarına göre koru-  insanların bencilce hareket etmeye eğilimli olduğu görüşün-
             yabilir. Buradan şu sonuç çıkar ki; erdemin ilkesi insanın ken-  dedir. Sevginin temelinde yer alan şükran duygusunu arkada
             di varlığını koruması için çaba harcamasıdır, üstün mutluluk   bırakıp kendi işlerine göre bir yol tutarlar. İnsanda korkuyu
             insanın kendi varlığını korumasından ibarettir; erdem kendi   canlı tutan, güç gösterisine maruz kalma ve cezalandırılma
             kendisi için istenmelidir ve kendisine karşı iştah duyulması   ihtimalidir. Bu ihtimalin insanlar üzerinde etkili olmadığı hiç
             gereken ondan daha değerli, ya da bize ondan daha faydalı   görülmemiştir.  İnsanların  bir  arada  tutulması  için  güçlü  bir
             bir şey yoktur.” der.                                  prens  tarafından  yönetilmeye  gereksinimleri  vardır.  Prens,
                                                                    mutlak güç sahibi olmalı ve gerektiği gibi hareket edebilmeli-
             Buna göre bireyin erdemli olması;
                                                                    dir. Bunun için bütün kurumların ona bağlı olması gerekir.
              I. Haz veren davranışlara yönelmesine
                                                                    Buna  göre  aşağıdakilerden  hangisi  Machiavelli’nin
             II. Varoluş mücadelesi vermesine                       yönetim anlayışını destekleyen bir yargıdır?
             III. Erdeme yönelik duyduğu arzuya
                                                                    A)  İnsan, insanın kurdudur.
            IV. Doğanın kanunlarına uygun davranmasına
                                                                    B)  Amaca ulaşmak için her yol mübahtır.
             durumlarından hangilerine bağlıdır?                    C)  Düşünüyorum, o hâlde varım.

             A) I ve III             B) I ve IV            C) II ve III  D)  Tebaanın refahı, erkin gücünün sınırıdır.
                       D) II ve IV              E) III ve IV        E)  Özel mülkiyet, her türlü mutsuzluğun kaynağıdır.




       136
   131   132   133   134   135   136   137   138   139   140   141