Page 138 - 3 ADIM TYT FELSEFE
P. 138

FELSEFE                                                                                      3. ADIM




         5.   Skolastik felsefe 800 yıl boyunca oluşturulan Hristiyan dogma-  7.   T. Hobbes’a göre ‘‘İnsan insanın kurdudur.’’ Bunun sonucu olarak
             sının temellendirilmesi ve sistematik biçimde derlenip toplan-  da doğa ya da savaş durumunda  hep şiddetli ölüm korkusu ve
             ması yönündeki çabaların bir ürünüdür. İçeriği tamamen dinsel   tehlikesi vardır  ve insan hayatı yalnız, yoksul, kötü, vahşi ve kısa
             nitelikli olan bu Hristiyan felsefesi; evrene, doğaya ve insana   sürer. İnsanlar dünya nimetlerinden daha fazla yararlanmak için
             ilişkin yeni bir bilgi ya da düşünce üretmemiş olup konusu bü-  birbiriyle savaşmak durumundadır. Bunun sonucu olarak bir ara-
             tünüyle  Hristiyan  dogmasıdır  .Yani  tartışma  kabul  etmeyen   da yaşayabilmek ve dünya nimetlerinden daha fazla yararlanmak
             dinsel doğrulardır. Rönesans ile birlikte skolastiğin temel ka-  için bir düzen arayışına yönelmişlerdir. Böylece savaşma yetkisini
             bulleri tartışmaya açılmış, akla ve bilime dayalı bağımsız bir   ve gücünü, otoritesini kabul edecekleri bir kişi veya kuruma ver-
             düşünme biçimi hayatın her alanında etkili olmaya başlamıştır.   mişlerdir ve ortak bir iradeyi temsil eden devlet oluşmuştur.
             17.yüzyılda zirve yapan ve modern düşünce olarak isimlen-
                                                                    Buna göre, devletin ortaya çıkması ile ilgili aşağıdaki yar-
             dirilen bu yeni anlayış insan ve evrene ilişkin bütün sorunlara
                                                                    gılardan hangisine ulaşılabilir?
             çözüm yolu bulmak için çeşit çeşit yollar denemiştir.
                                                                    A)  İnsanlar başka topluluklar üzerinde güç kazanmak amaçlı
                 Buna göre;
                                                                       birlik oluşturmuştur.
              I. Felsefe teolojiye hizmet eden bir bilgi koludur.
                                                                    B)  İnsanlar, aralarındaki güç mücadelelerini bir üstün güce
             II. Felsefenin ana eğilimi, kendini her türlü bağlılıktan sıyır-  devretmek üzere anlaşmıştır.
               mak, özgür bir çabayla kendini arayıp bulmaktır.
                                                                    C)  İnsanlar, tüm siyasal kurumların üzerinde tanrısal devlet
             III. Filozof doğrunun zaten bulunmuş olduğuna inandığı için   kurmak amacıyla birleşmiştir.
               “yeni”yi aramaz, hazır bulduğu bir tabloya daha sağlam bir
                                                                    D)  İnsanlar, ortak mutluluk ve ideallerini gerçekleştirmek için
               dayanak oluşturmaya çalışır.
                                                                       bir güç birliği oluşturmuştur.
            IV. Felsefe Hıristiyanlığın tartışmasız doğrularını akılla işleyip
                                                                    E)  İnsanlar  erdemlerini  korumak  amacıyla  güç  birliği
               aydınlatır.
                                                                       oluşturmuştur.
             V. Yaşama ilişkin görüşlere sadece aklın ve deneyin sağladı-
               ğı doğrularla biçim verilir.

            VI. Doğruya ulaştıran birden fazla yol olabileceği gibi düşün-
               cenin üzerine eğildiği konular da birden fazladır.

             yargılarından hangilerinde skolastik düşüncenin özellikleri
             vurgulanmaktadır?

             A)  I ve   II                     B)  I, III  ve  IV                 C)  II ve  III
                      D)  III, IV ve V                 E)  V ve VI

         6.   B. Spinoza “Madem ki  erdem, insanın kendi tabiatının ka-
             nunlarına  göre  hareket  etmesinden  başka  bir  şey  değildir;   8.   A. Botton’un Statü Endişesi adlı eserine göre N. Machiavelli,
             herkes  kendi  varlığını  ancak  kendi  tabiatının  kanunlarına   insanların bencilce hareket etmeye eğilimli olduğu görüşün-
             göre  koruyabilir.  Buradan  şu  sonuç  çıkar  ki;  erdemin  ilkesi   dedir. Sevginin temelinde yer alan şükran duygusunu arkada
             insanın kendi varlığını koruması için çaba harcamasıdır, üs-  bırakıp kendi işlerine göre bir yol tutarlar. İnsanda korkuyu
             tün mutluluk insanın kendi varlığını korumasından ibarettir;   canlı tutan, güç gösterisine maruz kalma ve cezalandırılma
             erdem kendi kendisi için istenmelidir ve kendisine karşı iştah   ihtimalidir. Bu ihtimalin insanlar üzerinde etkili olmadığı hiç
             duyulması  gereken  ondan  daha  değerli,  ya  da  bize  ondan   görülmemiştir.  İnsanların  bir  arada  tutulması  için  güçlü  bir
             daha faydalı bir şey yoktur.” der.                     prens  tarafından  yönetilmeye  gereksinimleri  vardır.  Prens,
                                                                    mutlak güç sahibi olmalı ve gerektiği gibi hareket edebilmeli-
             Buna göre bireyin erdemli olması;
                                                                    dir. Bunun için bütün kurumların ona bağlı olması gerekir.
              I. Haz veren davranışlara yönelmesine
                                                                    Buna göre aşağıdakilerden hangisi N. Machiavelli’nin
             II. Varoluş mücadelesi vermesine                       yönetim anlayışını destekleyen bir yargıdır?
             III. Erdeme yönelik duyduğu arzuya
                                                                    A)  İnsan, insanın kurdudur.
            IV. Doğanın kanunlarına uygun davranmasına
                                                                    B)  Amaca ulaşmak için her yol mübahtır.
             durumlarından hangilerine bağlıdır?                    C)  Düşünüyorum, o hâlde varım.

             A) I ve III             B) I ve IV            C) II ve III  D)  Tebaanın refahı, erkin gücünün sınırıdır.
                       D) II ve IV              E) III ve IV        E)  Özel mülkiyet, her türlü mutsuzluğun kaynağıdır.




        136
   133   134   135   136   137   138   139   140   141   142   143