Page 33 - 3 ADIM TYT FELSEFE
P. 33
FELSEFE
TYT 2.
ADIM
Felsefeyle Düşünme-2
1. 3. Leibniz’e göre dil zihnin aynasıdır. Dil zihnin içindeki düşün-
ceyi aktarır. O, ne kadar berrak ise zihnin ürettiği düşünce
de o derece berrak olarak dile gelir. İyi düşünmek, iyi dile
getirmektir. Çünkü düşünme öncüllerden sonuca varma, ka-
nıtlama, karşılaştırma, gerekçe öne sürme gibi şeyleri içerir.
Tüm bunlar dil olmadan gerçekleşemez.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine
ulaşılamaz?
A) Dil ve düşünceyi birbirinden ayırmak mümkün değildir.
Sahaf gezenler iyi bilirler. Bazı kitaplarda kitabı okuyan kişi-
nin kendince hoşuna giden ya da katılmadığı görüşlerin, ba- B) Berrak bir düşünceye açık, sade ve berrak bir dille ulaşı-
zen de bilmediği sözcüklerin altını çizdiği bilinmektedir. Altı labilir.
çizili sözcükler okur için, en belirgin anlamı çıkaran ana fikir C) Doğru bir akıl yürütme dilin doğru kullanımı ile mümkün-
ifadeleri de olabilmektedir. Bu şekilde okurlar kitaba dâhil ol- dür.
maktadırlar. Okuduğunuz bir kitapta altını çizdiğiniz cümleler
D) Dil, insanı diğer canlılardan ayıran en önemli özelliktir.
ve işaretlemelere yeniden döndüğünüzde göreceğiniz şey,
altı çizili sözcüklerden daha fazlasıdır; her çizgi ve işarette E) Dil ve düşünce karşılıklı olarak birbirlerini geliştirirler.
kendinizi bulursunuz.
Bu parçanın ana fikri aşağıdakilerden hangisi olabilir? 4. İnsan, kavramlara dayanarak yöneldiği şeyleri tanır ve onu
bir başkasından ayırır. Her kavram aynı zamanda bir tanım
A) Altı çizili ifadeler sağlam ve ikna edici argümanlardır.
kümesidir. Ancak bir tanım kümesinin ifade ettiği şey, tanım-
B) Kitaplardaki bilgi içerikleri ile dilsel ifadeler en dikkat çeki- lamada bulunduğu varlıkla birebir örtüşmez çünkü varlıklar
ci söylemlerdir. birçok özelliğe sahiptir ve bunların hepsinin tanımlamada
C) Kitaplardaki altı çizilen ifadeleri kişinin bakış açısı belirler. kullanılmasının çeşitli zorlukları vardır. Bununla beraber var-
lıkların daha keşfedilmemiş özelliklerinin de olabileceği düşü-
D) Okur için kitaptaki akıl yürütme biçimleri önemlidir.
nülecek olursa bu zorluğun imkânsızlık derecesinde olduğu
E) Okur, kavramlara yazarın hangi anlamları yüklediğine söylenebilir. Kısacası bir varlığa yahut bir nesneye ait sınırlı
odaklanır. bir tanım yapmak yani kesin olarak belli olan bir kavram kü-
mesiyle ifade etmek mümkün değildir. “Elma” kavramının ilk
hali belki de gözlemlenen varlığın rengi, kokusu gibi özellikle-
rine dayanarak oluşturulmuş olabilir. Ancak “elma” kavramı-
nı işaret eden varlığa yönelik deneyimin artmasıyla beraber
onun tanımı da git gide “ gülgillerden, çiçekleri pembe veya
beyaz bir ağacın kabuğu parlak, sert, kırmızı, sarı ve yeşil
renkte, kokusu hoş, tadı ekşi veya tatlı, dokusu gevrek, ufak
çekirdekli meyvesi”ne dönüşmüştür. Böylelikle “elma” kavra-
2. Felsefi anlatım bazı filozoflarda aforizma da denilen, düşün-
mının tanım kümesi genişleyerek değişmiştir. Aynı zamanda
celerin kısa ve öz bir biçimde anlatıldığı şekli ile ortaya çıkar.
söz konusu dönüşüm düşüncenin gelişmesinin de kanıtı nite-
Bu anlatım şekline kimi zaman maksim, motto, kelam-ı kibar
liğindedir. Dolayısıyla kavramlar gözlemlerle beraber sürekli
ve ülger de denilmektedir.
yenilenir ve düşünce de gelişir.
Buna göre aşağıdakilerden hangisi bir aforizma olarak Bu parçada dilin işlevi hakkında aşağıdakilerden hangisi
değerlendirilemez?
vurgulanmaktadır?
A) Onlar dans ederken görüldükleri için, müziği duyamayan-
A) İletişimi sağlaması
larca deli sayıldılar.
B) Düşünceleri sembolleştirmesi
B) Bir adamın ölçütü güçle ne yaptığıdır.
C) Kesin tanımlamalar yapması
C) Havanın kararması gece olduğu anlamını içinde taşır.
D) Bilgileri yapılandırması
D) Her şeyi bilecek kadar genç değilim.
E) Duyguların dışa vurulması
E) Sıkıcı olmanın sırrı, her şeyi söylemektir.
31