Page 33 - 3 ADIM TYT FELSEFE
P. 33
FELSEFE
TYT 3.
ADIM
Felsefeyle Düşünme - 2
1. Wittgenstein, “Dilimin sınırları, dünyamın sınırlarını belirler.” 3. Analoji, özelden özele yapılan akıl yürütme biçimidir. Özel du-
der. Buradaki “dil” ve “dünya” kavramları önemlidir. Dil, doğ- rumlar arasındaki benzerliklere dayalıdır.
ruluğunu ve yanlışlığını tartışabileceğimiz önermeleri ifade
Buna göre aşağıdakilerden hangisi bir analoji örneğidir?
eder. Dünya ile ilgili olarak ise, “Dünya olguların toplamıdır,
şeylerin değil.” şeklinde bir ifade kullanılır. Bu cümle ile bir A) Bütün filozoflar tutarlıdır.
kavramın anlam kazanabilmesi, farklı kavramlarla bir arada
Hegel bir filozoftur.
olması, farklı kavramlarla tasarımlanması gerektiğini söyler.
Dil, dünyayı tasarımlayarak onun hakkında konuşabilir. Dil O hâlde Hegel de tutarlıdır.
ancak doğa bilimleri ile ilgili şeyleri söyleyebilir. B) Kant bir Alman, aydın, akıllı ve filozoftur.
Wittgenstein’in bu görüşlerinden hareketle dil ve dünya Hegel de Alman, aydın ve akıllıdır.
ilişkisini anlatan en temel ifade aşağıdakilerden hangisidir? O hâlde Hegel de filozoftur.
A) Dünyada deneysel olan her şeyi zihinsel olarak tasarlayıp C) Filozoflar düşüncesi üzerine düşünür.
aktarmamız dil ile olur. Kant bir filozoftur.
B) Düşünce dünyamızın zenginleşmesi ve yeni fikirlerin üre- O hâlde Kant da düşüncesi üzerine düşünür.
tilebilmesi ancak dil ile olur.
D) Bütün insanlar ölümlüdür.
C) Dil içerisindeki tüm ifadeler dünyayı tasarlamamıza fayda
Eflatun da insandır.
sağlar.
O hâlde Eflatun da ölümlüdür.
D) Dünyayı nasıl algıladığımızı anlatmak ancak dil ile müm-
kündür. E) Farabi rasyonalist bir filozoftur.
E) Dil, dünyamızı geliştirip değiştiren en etkili araçtır. Rasyonalist filozoflar akılcıdır.
O hâlde Farabi de akılcıdır.
2. Felsefede ileri sürülen fikirler filozoflar tarafından çeşitli şekil-
lerde temellendirilirler:
4. Yaşamımızda anlama yetimiz olan aklı elimizden geldiğin-
ce mükemmel kılmak bizim için her şeyden faydalıdır. Hatta
Kötülük yapan insan en fazla kendine zarar verir.
Örnek 1 Hiç kimse bilerek kendine zarar vermez. Kendine en büyük mutluluk bundan ibarettir. Gerçekten de mutluluk
zarar vermek bilgisizlikten doğan bir kötülüktür.
Tanrı’yı sezgisel olarak bilmekten doğan ruh huzurundan
Demek ki ‘‘Hiç kimse, bilerek kötülük yapmaz.”
başka bir şey değildir. Aklımızı mükemmel kılmak ise Tanrı’yı,
onun sıfatlarını ve onun doğasının zorunluluğundan kaynak-
Var olan her şeyin varoluşunun bir nedeni ya da
gerekçesi olmalıdır. Herhangi bir şeyin kendini lanan eylemlerini anlamaktır. İnsan doğanın bir parçasıdır ve
üretmesi ya da kendi varoluşunun nedeni olması doğa yasaları, insan doğasını kendine itaat etmeye ve he-
Örnek 2 ya sonsuz bir biçimde nedenleri takip etmeye de- Spinoza’nın “Etika” adlı eserinden alıntılanan bu parça, aşa-
imkânsızdır. Dolayısıyla nihai bir neden olmazsa
men her yola başvurarak kendisiyle uyumlu olmaya zorlar.
vam edeceğiz ya da nihayetinde, zorunlu olarak bir
nedene kavuşacağız. Demek ki “Var olan her şeyin
varoluşunun bir nedeni ya da gerekçesi olmalıdır.” ğıdaki filozofların görüşlerden hangisiyle ilişkilendirilebilir?
A) “Bilmek güçtür, bilmek doğaya egemen olmaktır.”
Verilenler bir bütün olarak değerlendirildiğinde aşağıda- ( F. Bacon )
kilerden hangisini örneklendirdiği söylenebilir? B) “İnsan acılardan kaçmalı, mutluluğu yakalamalıdır.”
( Epiküros )
A) Felsefi soru oluşturmayı
B) Dil - düşünce ilişkisini C) “İnsan her şeyin ölçüsüdür.” ( Protagoras )
D) “İnsan elinde olan ile olmayanı bilmeli, doğaya uygun ya-
C) Argümanlarla görüş oluşturmayı
şamalıdır.” ( Epiktetos )
D) Doğruluk - gerçeklik ilişkisini
E) “İnsan belli koşullarda hep belli şekillerde davranır.”
E) Bilim - hayat ilişkisini
( Machiavelli )
33