Page 46 - 3 ADIM TYT FELSEFE
P. 46
FELSEFE 3. ADIM
7. Aydınlanma, insanın kendi suçu ile düşmüş olduğu bir ergin 9. Tin, ilk başta kendiyle özdeş ve kendisi için varlıktır. Tin, bu
olmama durumundan kurtulmasıdır. İnsanoğlu Orta Çağ bo- aşamada kendini tanımamaktadır. Kendini tanıyabilmesi için
yunca akıl anahtarlarının tek sahibi konumundaki kilisenin kendi olmayanda kendini görmelidir. Kendi olmayan karşıtı-
varlık anlayışını sorgulamaksızın kabul etmek yerine, artık
aklının anahtarını eline alarak kullanma cesaretini göster- dır. Tinin karşıtı doğadır. Doğaya ve evren olmaya dönüşen
miştir. Fakat aşırı mekanik ve aklı kutsayan yeni yaklaşımlar tin burada kendini yitirmiştir. Yitirileni çekip koparmak yeni bir
nedeniyle bu kez de, insanın duygu varlığı olduğu gerçeği dönüşümü gerektirir. Amacı kendini tanımak olan tin, doğayı
yadsınmaya başlamıştır. Romantizm bu nedenle 18. yüzyılda yeni bir dönüşüme zorlar. Tin ve doğa uzlaşır. Sentezlenen
bilim ve aklın karşısına duygu ve sanatı koyarak, yaratıcılıkta yeni durum, tin ve doğanın mükemmel uyumu olan insandır.
özgürlük ve coşkunluğu öne çıkarmıştır.
İnsanlık tarihi, tinin kendini bulup tanımasının zeminidir.
Parçadan yola çıkılarak aşağıdakilerden hangisine
ulaşılamaz? Buna göre Hegel’in varlık anlayışının temelinde aşağıdaki
görüşlerden hangisi yer almaktadır?
A) Aydınlanma öncesi dönemde dini ve geleneksel düşün-
celer ağır basmaktadır. A) Varlık diyalektik olarak kendini oluşturur.
B) Romantizm aklı kutsayan düşünceler yerine insani duy-
guları öne çıkarmıştır. B) Varlık ancak duyusaldır.
C) Varlığa dair düşünceleri belirleyen kriterler zaman içinde C) Varlık hem ruh hem maddedir.
değişim göstermiştir.
D) Varlık maddedir.
D) Varlığa bakış ölçütleri zamanla değişse de, dini ve gele-
neksel düşünce her zaman hakim olmuştur. E) Varlık birden fazla yapıdadır.
E) Aydınlanma dogmatik düşünceler yerine, otorite olarak
akıl ve bilimi seçmiştir.
10. Epikharmos’a göre geçmişte borç almış olan şimdi borçlu
8. değildir. Geceden sabah yemeğine çağrılmış biri bugün da-
Sokrates: Söylesene sevgili Sebes, az önce gösterdik ki gözle görülebilen
şeyler vardır; görülemeyen şeyler vardır. Güzel gibi, doğru gibi, aziz gibi vetsiz gelir yemeğe çünkü çağıran ve çağrılan, aynı adamlar
hep kutsal ve sade şeyler. Peki ya ruh, onu görülebilenler arasında mı sa- değildir artık, başka birer adam olmuşlardır. Ölümlü bir nesne
yacağız,görülemeyenler arasında mı?
iki kez aynı hâlde bulunamaz çünkü fark edilmez. Anlık bir
Sebes: Elbette görülemeyenler arasında Sokrates!
değişmeyle bir dağılır, bir toplanır, bir gider, bir gelir. Öyle ki
Sokrates: Peki sana göre bu görülemeyen şeyler kendi zıtlarını kabul ederler
mi? Mutlak güzellik ile çirkinlik aynı yerde bulunabilir mi? Sıcağın bulunduğu doğmaya başlayan şey hiçbir zaman tam bir varlığa erişemez
yerde soğuk var mıdır? çünkü bu doğuş zaten hiç bitmez. Bir sona varır gibi durmaz,
Sebes: Hiçbir şekilde Sokrates! tohum hâlinden başka hâllere, bir o yana, bir bu yana doğru
Sokrates: Yani öyleki, soğuk ortaya çıktığında sıcak çekip gider, çirkin gel- hep değişir durur.
diğinde güzellik başka yerdedir değil mi?
Sebes: Bundan daha iyi ifade edilemezdi. Bu parçada savunulan düşünce “Varlık nedir?” sorusuna
Sokrates: Şuna da yanıt ver, bedene hayat veren nedir? verilen aşağıdaki yanıtların hangisini desteklemektedir?
Sebes: Ruhtur elbette Sokrates. Bilindiği üzere beden ancak canlı ise yaşıyordur! A) Oluştur.
Sokrates: Demek ki ruh hayatın ilkesi oluyor?
B) Maddedir.
Sebes: Elbette.
C) Düşüncedir.
Sokrates: Ama o zaman ruh ki can demektir, kendi zıddının yani ölümün
ortaya çıktığını görünce, ruh ölüyor, kendi zıddına dönüşüyor mu diyece- D) Fenomendir.
ğiz? Yoksa ruhun, tıpkı gözle görülmeyen diğer şeyler gibi başka yere git-
tiğini mi söyleyeceğiz? E) Hem madde hem düşüncedir.
Sebes: Belli ki başka yere gidiyor, Sokrates!
Sokrates: Evet Sebes, böylelikle …………………………………………
kanıtlamış olduk. 11. Berkeley’e göre var olmak algılanmış olmak demektir. Bir bi-
len olmaksızın hiçbir algı olmayacağı gibi hiçbir nesne de ola-
Sokrates ve Sebes arasında geçen diyalogda boş bırakılan maz. Süje bir bakıma objesini yaratır. Bir şeyin var olduğunu
yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? söylemek onun algılandığını söylemek demektir. Ne görüyor
A) gerçek manada bilgeliğe ruh ile beden arasındaki bağlar ya da ne düşünüyorsak akla bağlıdır.
çözülüp, ölüm sonrasında ulaşabileceğini
Yukarıdaki açıklama varlık felsefesinin hangi görüşü
B) varlığı ruh ve madde olarak ele alıp, ruhun yıkılmaz ve
ölümsüz olduğunu içinde yer alır?
C) bir filozofun, bedenin hazlarıyla değil, ruhun hazlarıyla il- A) Düalizm
gilenmesi gerektiğini
D) önemli olanın hayat değil, iyi, sorgulanmış ve yaşanmaya B) Oluşçuluk
değer hâle getirilmiş bir hayat olduğunu
C) İdealizm
E) kötülüğün nedeninin günahkâr bir irade değil, bilgi eksikliği
D) Materyalizm
olduğunu
E) Fenomenoloji
46