Page 781 - Türk Dili ve Edebiyatı - 10 | Beceri Temelli
P. 781
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10
CEVAP ANAHTARLARI
2. Öğrencinin bilgi birikimine bağlı olarak aşağıdaki ifadelere lara ayrılması vs. dinleyici/okuyucuda merak duygusunu hare-
benzer açıklamalar yapılabilir: kete geçiren çatışma ögeleri ve bu çatışmaların çözümüdür. Aynı
Güvenlik kamerası görüntüleri, parmak izi ve DNA analizi zamanda soyut bir düşüncenin (tema) somutlaşmış biçimi olan
günümüzde mahkemelerde davaların sonuçlanması için en çok konuyla ilgili yardımcı düşüncelerdir. Metnin iskeletini oluşturan
başvurulan yöntemlerdir. Eskiden ise mahkemelerdeki tek be- olay, bu yardımcı düşüncelere bağlı olarak kurgulanmıştır.
lirleyici husus olayı gördüğünü söyleyen şahitlerin beyanatlarıy- 2. Bingöl adının nereden geldiğiyle ilgili soru cevapsız kalırdı.
dı. Dolayısıyla davalı kişinin kurtulması ya da suçlu bulunması Metinde verilmek istenen asıl ileti değişirdi.
bir anlamda şahitlerin ifadeleriyle doğru orantılıydı. Halkın bu
kadar önemli bir konu ile ilgili bir efsane ortaya çıkarması ve 3. Halk arasında uzun süreden beri bu konuyla (hayat suyu/abı-
bunları nesilden nesle aktarması doğal bir sürecin sonucudur. hayat) ilgili benzer efsanelerin anlatılageldiğini ve bu inancın
3. Efsaneler, ortaya çıktığı dönemde ön planda olan değerleri toplum belleğinde yer ettiğini gösterir.
yansıtması bakımından bir anlam taşıyabilir. İçindeki olağa- 4. Muhtemel cevaplar şunlardır:
nüstülüklerin ön plana çıkma ihtimali söz konusu değildir. Bu Efsaneler masallarda olduğu gibi temel insani değerleri ön plana
anlatılarda önemli olan, verilmek istenen mesajdır. çıkaran metinlerdir. Efsanelerin masallardan farkı inanç unsuru
4. Efsaneler; insanların inançlarını, umutlarını, hayallerini, dün- etrafında şekillenmesidir. Bu unsur toplumun olaylara yaklaşım
yayla ilgili düşüncelerini açık ve anlaşılır biçimde dile getirir. biçiminin bir yansıması kabul edilebilir.
Bunu yaparken de halkın kafasında gerçekliğiyle ilgili bir kuşku Sır taşıma olgusunun yalnızca ahlaki bir değer değil dinî bir yü-
uyandırmaz. Yalan söylemenin, yalancı şahitlik yapmanın çok kümlülük olduğu vurgulanmış ve böylece -dolaylı olarak- ders
kötü ve cezalandırılmayı gerektirecek kadar ağır bir suç olduğu, vermek istenmiş olabilir.
bu efsaneyi oluşturan inanç ve değer yargılarıdır. Metinde avcının Kuş Gölü’yle ilgili sözleri, halk arasında ef-
saneleri dilden dile dolaşan Hızır’ın gizemli kişiliği ve onunla
Etkinlik No.: 129
bütünleşen hayat suyuyla (abıhayat) ilgili inanca dayanır.
1. Öğrencinin bilgi birikimine bağlı olarak aşağıdaki ifadelere
benzer açıklamalar yapılabilir: 5. Sır olarak kalması gereken bir bilgi açığa çıkarılmamalıdır.
Doğru sözlü olmak gerekir ancak bazen gizli kalması gereken
“Biz kimiz? Nereden geldik? Bugünlere gelirken neler yaşadık? bir doğrunun başkaları tarafından bilinmesi bize ve çevremize
Geçmişteki yaşam koşullarımız nasıldır? Toplum olarak başı- zarar verebilir.
mızdan geçen önemli olaylar var mıdır? Varsa bunlar nelerdir?”
vb. sorularla destanların ortaya çıkışı sorgulanabilir. İnsanlar sahip oldukları meziyetleri veya başkalarına yaptıkları
iyilikleri uluorta anlatmamalıdır.
2. Öğrencinin bilgi birikimine bağlı olarak aşağıdaki ifadelere
benzer açıklamalar yapılabilir: 6. a) Bir insanın sonsuza dek yaşaması doğa kanunları gereği
mümkün değildir. Ancak ölümsüzlük düşüncesi, insanlığın
Destan döneminde insanlar, tabiat olaylarını ilim ve aklın ortaya çıkışından beri varlığını hissettiren bir olgudur. Mağa-
süzgecinden geçiremediği için doğayla mücadelesinde büyük ralara çizilen resimlerden günümüzde “yaşanılan anı ölüm-
ıstıraplara maruz kalmıştır. Bu ıstıraplar ise büyük kurtuluşlara süzleştirmek” amacıyla kullanılan görüntü kayıt cihazlarına;
sebep olmuştur. Doğayla mücadelenin dile getirildiği ve hayal günlük tutma/hatıra yazmadan ölümcül hastalıkların tedavi
unsurlarıyla süslenmiş anlatıların destanın oluşumunda doğru- yöntemlerini aramaya kadar birçok insan faaliyetinde aynı
dan katkısı vardır. düşünce etkisini göstermiştir.
3. Öğrencinin bilgi birikimine bağlı olarak aşağıdakine benzer b) Bir insan, bilimsel veya sanatsal bir eser ortaya koyarak ya da in-
açıklamalar yapılabilir: sanlığın yararına bir buluşa imza atarak manen ölümsüzleşebilir.
Üç aşamada (çekirdek, yayılma, derleme) gelişen destan türü-
nün ilk aşamasında, milletlerin tarihî süreç içinde hayatlarında Etkinlik No.: 131
büyük izler bırakmış bir olay meydana gelir. İkinci aşamada 1. Muhtemel cevap: Efsanede marangozun ölümü dağa Karaca-
ise söz konusu olay ve kahramanlıklar; sözlü gelenek yoluyla dağ denilmesine neden olmuştur. Eğer marangoz ejderhayı
zenginleştirilip, abartılarak yayılır. Böylece bölgeden bölgeye öldürseydi efsanenin sonu tamamen değişecek ve dağın ismi
ve nesilden nesle geçer. Derleme (yazıya geçirme) aşamasında Karacadağ olmayacak, efsanenin sonuna göre dağ, farklı bir
da sözlü gelenekte yaşayan destanı güçlü bir şair, bir bütün isim alacaktı.
hâlinde derleyip manzum olarak yazıya geçirir. Çoğu zaman bu
destanların kim tarafından derlendiği ve yazıya geçirildiği belli 2. Muhtemel cevap: Efsaneler, oluştuğu yere bir anlam kazandırır-
değildir. İlim ve aklın hâkim olduğu günümüzde insanların en lar. O anlam ile yöre halkı oraya bir aidiyet hisseder. O mekâna
küçük tabiat ve toplum hadisesini teknolojik aletlerle kaydetme- bir değer, bir anlam atfedilmesiyle insanlar o yerleri kendilerin-
lerinden dolayı anlatılarla ve hayal unsurlarıyla zenginleştirilen, den bir parça olarak görüp sahiplenirler.
kulaktan kulağa aktarılan destanın bu üç aşamayla oluşması 3. Muhtemel cevap: Efsanenin sonunda marangozun annesi oğ-
imkânsızdır. lunun öldüğünü anlayınca ettiği beddua ile ejderha patlar ve
4. Öğrencinin bilgi birikimine bağlı olarak aşağıdakine benzer kapkara taşlara dönüşür. Kara (siyah) renk matemi, ölümü, yas
açıklamalar yapılabilir: tutmayı sembolize eder. Âdeta dağ annenin yasını, üzüntüsünü
Destanlar, anlatılarla ve hayal unsurlarıyla zenginleştirilerek ve yansıttığı için dağa Karacadağ denilmiştir.
kulaktan kulağa aktarılarak oluşur. Eğer yazının olduğu dönem- 4.
de bu anlatılar yazıya geçirilmiş olsaydı destanlar, yazıya geçiren Motif veya Öge Efsanedeki Karşılığı/Özellikleri
ilk kişinin anlatımıyla sınırlı kalacaktı. Dolayısıyla bir milletin Diyarbakır Beyi; Bey’in güzelliği dillere
bütün fertlerinin hayal gücüyle çoğalıp gelişemeyecekti. Böylece Bey destan bir kızı var. Her işi yerli yerinde,
bir destan ihtişamını kazanamayacaktı. merhameti bol, sevgisi çok olan biri.
Kız Diyarbakır Beyi’nin güzeller güzeli kızı.
Etkinlik No.: 130 Sevdiği ile arasındaki sosyal ve ekonomik
Delikanlı farklara rağmen aşkı için mücadele eden
1. a) Muhtemel cevaplar şunlardır: ama başaramayan kişi.
Hayat sürprizlerle doludur, insan hiç ummadığı anda umma-
dığı olaylarla karşılaşabilir. Olağanüstü varlık ve İnsanlara musallat olan, insanları öldüren
yaşadığı mekân
ejderha dağda yaşıyor.
Halk arasında, temas ettiği cansız varlıklara hayat veren bir
suyun olduğuna dair inanç vardır. Beyin: “Eğer senin oğlun gider o ejderhayı
Bir sır gizli kaldığı sürece bir anlam ifade eder. Ortaya çıkın- Evlenme şartı öldürür ve o kılıcı alıp gelirse o zaman kızımı
ona veririm.” demesi.
ca değerini yitirir.
b) Bir sır gizli kaldığı sürece bir anlam ifade eder. Ortaya çıkınca Beddua ile Marangozluk yapan delikanlının annesinin,
değerini yitirir. cümlesi metinde verilmek istenen asıl mesajdır. cezalandırılma oğlunun ölümü üzerine beddua etmesi ve
ejderhanın parçalanması.
Kuşun canlanıp uçması, avcının şaşırıp kalması, gölün parça-
779