Page 786 - Türk Dili ve Edebiyatı - 10 | Beceri Temelli
P. 786
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10 Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
CEVAP ANAHTARLARI
için aşılan bir yerdir. Sürekli savaşan, hareket hâlindeki bir Kahraman anlatıcıyı seçerdim. Efsanede anlatılan olumsuz
toplumun destanında hareket esas olacağından destanda durumları istediğim şekilde anlatır, yorumu okuyucuya bıra-
ayrıntılı mekân betimlemeleri yoktur. kırdım.
Sadece şahit olduklarımı yazar (gözlemci bakış açısı), tarafsız
Etkinlik No.: 147 davranmayı tercih ederdim.
1. Burada “yaşmak” sözcüğüyle kastedilen, Ağrı Dağı’nın zirve- 4. Anlatıcının, efsanenin hemen başında başkahramanı tanıtması
sindeki bembeyaz kar görüntüsüdür. Ağrı Dağı bir kadın olarak kahraman hakkında fikir sahibi olmamı sağladı. Bu da efsaneyi
düşünüldüğü için zirvenin yüksekliği nedeniyle erimeyen karlar benim açımdan daha anlaşılır hâle getirdi. Kahramanın tanıtıl-
bir yaşmağa benzetilmiştir. ması, efsanedeki diğer kişilerin olaylar karşısında gösterecekleri
2. Bu metinde anlatılan olayların gerçek olması mümkün değildir. tavırları önceden tahmin edebileceğim anlamına gelir.
Çünkü yaşadığımız gerçeklikle bağdaşmayan pek çok olağanüs- Anlatıcının, efsanenin kahramanını metnin hemen başında oku-
tü olay ve durumdan bahsedilmektedir. Doğayla iç içe yaşayan ra tanıtması, kişiler hakkında fikir edinmiş olarak efsaneyi dinle-
insanlar, çevrelerindeki mekânlarla da güçlü bağlar kurar ve yecek/okuyacak olmam, eserin gizemini ortadan kaldırabilir.
o mekânlara bazen insani özellikler atfeder. Ayrıca halk kül- 5. Karşılıklı konuşmalar metne hareket ve heyecan katmıştır. Kar-
türündeki pek çok inanışta İslam öncesi Türk kültürünün de şılıklı konuşmalar, olayları hayal edip okuyucuya göstermeye
izleri görülür. Bu yüzden efsanelerde mekânların kişileştirilmesi yardımcı olmuştur. Ayrıca okuyucuya/dinleyiciye, bu bölümleri
motifine sıkça rastlanmaktadır. kendi hayal ettikleri gibi görme imkânı vermiştir.
3. Bu metinde anlatılan olayın Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesi çevre-
sinde yaşandığına inanılmaktadır. Olayın ne zaman yaşanmış Etkinlik No.: 150
olabileceğine dair, sadece ikinci paragrafın başında “bir gün”
şeklinde muğlak (belirsiz) bir ifade vardır. Bunun dışında, 1. Fazıl Hüsnü Dağlarca, eserlerine ete, kemiğe bürünmüş bir
olayın gerçekleştiğine inanılan dönemle ilgili metin içinde bir insan muamelesi yapar, onları kişileştirir. Onlarla sohbet eder.
ipucu bulunmamaktadır. Zaten efsane, destan, masal vb. olağa- Onlara içini döker, onları dinler. Onları evladı gibi görür. İstan-
nüstü olayların anlatıldığı metinlerde zaman unsuru belirsizdir. bul Fetih Destanı eseri beş on yıllık bir emeğin ürünüdür. Tüm
ömrünü bu eserleri vücuda getirmek için harcamıştır denebilir.
4. Bu soru, soruya olumlu cevap verecek öğrenciler tarafından
kendi birikimleri doğrultusunda cevaplandırılacaktır. 2. Mavi sonsuzluk, sınırsızlık, hürriyetle bağdaştırılabilen bir
renktir. Yeşil ise daha uhrevi bir kavram olarak karşımıza çık-
Etkinlik No.: 148 maktadır.
3. Şair Fazıl Hüsnü Dağlarca, Sultan Mehmet, sipahi, yeniçeri
1. Abartılı ifadeler destan türünün özelliklerinden biridir. Destan- vurgularını neredeyse eşit bir şekilde destana dağıtarak bir
lar, insanlık tarihindeki büyük olayların aktarıldığı anlatılardır. anlamda savaş kahramanları arasında bir eşitlik gözettiğini
Olayların büyüklüğü, anlatılardaki abartılı ifadelerle vurgulan- dolaylı olarak ifade etmiştir. Bu da hâkim bakış açısının her şeyi
maktadır. bilmesinden, görmesinden, duymasından kaynaklı olabilir.
2. Hâkim bakış açısıyla yazılmıştır. Bu bakış açışı, anlatıcıya ola- 4. Hâkim bakış açısında anlatıcı; yaşanmış, yaşanan ve yaşanacak
yı bütün boyutlarıyla anlatma olanağı verir. Böylelikle okur, olan her şeyi bilir, görür ve duyar. Kahramanların gönlünden
olayları tek bir yönden değil, bütün yönlerinden görebilme veya kafasından geçenleri okumaya kadar uzanır bilgisi. Anlatı-
olanağı elde etmiş olur. Bu metinde hâkim bakış açısı sayesinde cı, bazen anlattığı olayların dışında durur, olayları sadece gören
savaşçıların ve Mustafa Kemal’in iç dünyasıyla ilgili ayrıntılar durumundadır. Üçüncü tekil şahıs ağzıyla konuşur. Yazarın di-
rahatlıkla aktarılmıştır. lini kullanır ve bu sebeple ona “yazar-anlatıcı” da denir. Hâkim
3. Bende uyandırdığı izlenim, Karadenizli insanların memleketin anlatıcı, zaman zaman okuyucu ile diyaloğa girmekten, onlarla
kurtuluşu için hiçbir karşılık beklemeden canlarını seve seve sohbet etmekten ve onlara yol göstermekten geri durmaz. Bu
verebilecek mert insanlar olduğudur. sebeplerden destanda şair, “ufuk çizgisinde bismillah lafzını,
4. Milletlerin başından geçen büyük olaylar edebî metinlerde an- dalgalardan gelen Hu Hu seslerini, burçlarda bir yiğitlik, beyaz
taşlarda bir korku” olduğunu hissedebilir.
latılırken tarafsız davranılamaz. Her anlatıcı, ait olduğu milletin
kahramanlıklarından bahsederken heyecan uyandırıcı ifadeler 5. Türklüğün uzak geçmişinden bugüne taşıdığı kültür unsurları-
kullanır. Bu metinde anlatılan olay Kurtuluş Savaşı’ndaki mü- na atıflar vardır. Bunlar kültürün başlangıçtan bugüne bir bütün
cadeledir. Bu bağlamda anlatıcının ülkesinin bağımsızlığı için olarak kabul edildiğinin işaretleridir. Şair da uzak devirlerden,
mücadele eden kahramanlardan bahsederken tarafsız olması zamanlardan çoğala çoğala şehadetlerle gelmiş, gazalarla büyü-
beklenemez. müş derken bu kültür mirasının geçmişten geleceğe aktarılan
bir miras olduğundan bahsetmiş olabilir.
Etkinlik No.: 149
Etkinlik No.: 151
1. Öğrencinin bilgi birikimine bağlı olarak aşağıdakine benzer
açıklamalar yapılabilir: 1. Metinde diyaloglara yer verilseydi kahramanların duyguları,
Metnin bakış açısı her şeyi bilen hâkim anlatıcı açısıdır. Anlatıcı düşünceleri ve kahramanların içinde bulundukları ruh iklimi
okur tarafından sezinlenirdi. Böylelikle kahramanlar ile okur
olayların içerisinde yer almaz. Olaylara müdahale etmez ve arasında bir özdeşleşme kanalı açılırdı. Diyaloglar, insanların
geniş bir açıdan bakar. Metnin bakış açısı anlatıcıya kahraman- davranışlarını, bu davranışların anlamlarını tamamlayan, açık-
ların zihinlerinden geçenleri, geçmişte yaşadıklarını bilme, layan unsurlardandır. Metinde diyaloğa yer verilmiş olması,
olayları anlatırken istediği yerde kesme ve olaylara yorum okurun duygu dünyasını etkileyecek ve okurun kendini olayla-
katma olanakları sağlar. rın bir parçası olarak görmesi sağlayacaktı. Bu durum, metnin
2. Öğrencinin bilgi birikimine bağlı olarak aşağıdakine benzer okur üzerindeki etkisini daha da artıracaktı.
açıklamalar yapılabilir: 2. Öyküleme ile birçok olay art arda anlatılmıştır. Destanda bu
Efsanedeki anlatıcı bakış açısı efsane kahramanlarıyla ilgili her yöntem ile zaman geçişleri kolaylıkla yapılmıştır. Anlatımda
şeyi, onların düşüncelerini, niyetlerini sezen; kahramanların olaylar hızlıca akmıştır. Betimleme de kullanılsaydı olaylar oku-
geçmişlerini ve geleceklerini bilen hâkim bakış açısıdır. Anla- run zihninde daha belirgin olacaktı. Okur âdeta olayları görü-
tıcıdan hiçbir şey gizli kalmaz. Anlatıcı; metindeki her olaya, yormuş gibi olacaktı. Fakat olayların akışı daha yavaş olacaktı.
kişiye, düşünceye, geçmiş ve gelecekle ilgili her plana vâkıftır. Ayrıca betimleme, birçok ayrıntıyı da beraberinde getireceği
Olayların başından ve sonucundan haberdardır. için anlatımın uzamasına neden olacaktı.
3. Öğrencinin bilgi birikimine bağlı olarak aşağıdakine benzer 3. - Şerif Hızır anlat bakalım nedir hâlin?
açıklamalar yapılabilir: - Emir’im etrafımızdaki insanlar, Rum imparatorunun ha-
Efsaneyi hâkim bakış açısıyla yazardım çünkü efsanenin anlatı- zırladığı Haçlı ordusunu duyunca telaşla ileri geri konuşunca
mında en uygun anlatıcı bakış açısı, hâkim bakış açısıdır. çok üzüldüm. O üzüntü ve sıkıntı ile eve gittim ve uyudum.
784