Page 553 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 553
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11
CEVAP ANAHTARLARI
Âdem görünen harları âdem mi sanırsın (a) Etkinlik No.: 70
“mi sanırsın: Redif / -em: Tam Kafiye
Çok mukbili gördüm ki güler içi kan ağlar (c) 1. Şiir, beyit nazım birimi ile yazılmıştır. Şiirin kafiye şeması aa,
Handân görünen herkesi hurrem mi sanırsın (a) ba, ca, da, ea… şeklindedir. Şiir, aruz ölçüsü ile yazılmıştır. Bu
“mi sanırsın”: Redif / -em: Tam Kafiye özelliklerin yer aldığı gelenek de divan edebiyatı geleneğidir. Bu
Bil illeti kıl sonra müdâvâta tasaddî (d) metin, divan edebiyatı geleneklerine uygundur ve gazel nazım
Her merhemi her yâreye merhem mi sanırsın (a) şekli ile yazılmıştır.
“mi sanırsın”: Redif / -em: Tam Kafiye 2. Şiirde sevgiliye duyulan aşk, sevgili uğruna çekilen çile vb.
Bir önceki soruda ahenkle ilgili açıklamalar yapıldığı için bura- kavramlar işlenmiştir. Konusuna göre şiir türleri incelendiğinde
da tekrar ahengin ne olduğu ile ilgili açıklamalara girilmeyebilir. bu metnin lirik şiir olduğu görülür.
Şiirde ahenk; ustaca kullanılan ses akışı, söyleyiş, ritim, ölçü ve 3. Tanzimat Dönemi sanatçıları, divan edebiyatı geleneklerine
her türlü ses benzerliğiyle sağlanır. Kafiye ve redif de ahengin en göre yetişmiştir. Bu nedenle bu sanatçılar, her ne kadar Batı
önemli unsurlarındandır. tarzı edebiyata yönelmiş olsalar da divan edebiyatının özellik-
lerini şiirlerinde yansıtmışlar veya bu edebiyatın özelliklerini
Etkinlik No.: 69 hemen bırakamamışlardır. Namık Kemal’in yazdığı şiiri de bu
doğrultuda değerlendirmek gerekir.
1. Bentler arasında dizelerin hece sayıları ve bentlerin kafiye düzen-
leri uyumludur. Dizelerin hece sayıları belirli bir düzende azalıp Etkinlik No.: 71
artmaktadır. Bentlerin kafiye düzeni “aabcbcdd” biçiminde düzen-
lenmiştir. İkinci bentte bu düzen iki defa kullanılmıştır. 1. a) Şiirde kafiye düzeni ve ölçü olmadığında şiirin nazım biçimi
değişir, serbest şiir olarak adlandırılır. Ayrıca şiirde ahenk
Birinci Bent unsurları olan kafiye ve ölçü kullanılmadığından şiirin ahen-
Hece Sayısı 16, 15, 12, 11, 8, 7, 4, 3 gi azalır.
Kafiye Düzeni aabcbcdd b) Bu şiir, kaside nazım biçimiyle yazılmış olsaydı nazım birimi
olarak dörtlük yerine beyit, ölçü olarak aruz ölçüsü kullanı-
lır; dili ağır, beyit sayısı 33-99 arasında olurdu. Şiirin uyak
İkinci Bent şeması çapraz ve koşma tipinde değil, aa / ba / ca / da / ea...
biçiminde olurdu.
Hece Sayısı 3, 4, 7, 8, 11, 12, 15, 16, 2. Şiirde ağıdı çağrıştıran sözcük veya sözcük grupları şunlardır:
16, 15, 12, 11, 8, 7, 4, 3 selvi, ağlamak, baykuş; otluk, kanlı gözyaşı, çatılmış kaş, kara
Kafiye Düzeni eefgfghhııjkjkll çatkı bağlamak; kırık minare, sönmüş ocak, devrilmiş kazan;
hasta serçeler, kefensiz şehitler; bozulan bağlar, acı üzüm…
Üçüncü Bent 3. Şiirin halk şiirindeki koşmadan ayrılan yönleri ise halk şiirinde
Hece Sayısı 3, 4, 7, 8, 11, 12, 15, 16 genellikle yarım kafiye ve redif kullanılırken bu şiirde tam,
zengin kafiye ve redif kullanılması; şiirde mahlas kullanılmama-
Kafiye Düzeni mmnonopp sı; ayrıca şairin pek çok halk şairinde görülen Arapça ve Farsça
tamlamalara yer vermemesidir.
2. Orhan Seyfi Orhon bu şiirde sistemli hece sayıları kullanarak 4. Bu ağıt, Balkan coğrafyasının perişan hâline ve buradan çekil-
bir resim çizmek istemiştir. Şair; denizde yaşamanın sonucu mek zorunda kalan Osmanlıya yakılmıştır.
olarak gemicilerin tekdüze ve durağan bir hâlde olmamalarını,
deniz ortamının değişkenliğini ve bunun kahramanlar üze- Etkinlik No.: 72
rindeki etkisini, kahramanların uzun süren seferler neticesi
sevdikleriyle bir kavuşup bir ayrılmalarının gelgitlerle dolu ruh 1. Şair Sen yeşil bir kıyısın, ben dalgayım enginde dizesinde sevgili-
dünyaları üzerindeki etkisini yansıtmaya çalışmıştır. yi yeşil bir kıyıya, kendini de bir dalgaya benzeterek alışılmamış
bağdaştırma yapmaktadır. Bunun yanında sevgilinin yorulmuş
3. “Ufuk, güneş, yıldızlar” sözcükleri gemiciler için hayati öneme eteği ifadesi de birbiriyle ilgi kurulamayan kelimelerin bir arada
sahip kılavuzlarını; “fırtına, dalga, poyraz” sözcükleri deniz kullanımına, yani alışılmamış bağdaştırmaya örnektir.
yaşamının zorluklarını; “güneş, deniz, sahil, yelken, rüzgâr” söz- 2. Bu dizede şair, yapraklarını döken, “üşüyen” ağaçlar ile ayrılık
cükleri okuyucuya deniz yaşamının güzelliğini çağrıştırmakta- acısı çeken insanın hissettikleri arasında bir benzerlik kurmaya
dır. Bu sözcüklerle şair; içerik, ahenk ve şekille iletmek istediği, çalışmıştır. Nasıl ki ağaçlar yapraklarını sonbaharda döküyor ve
gemicilerin dalgalı yaşamının okuyucu üzerindeki etkisini daha örtülerini üstünden atıyorsa insanlar da sevdiğinden ayrılınca
da artırmıştır. yalnızlaşır ve üşür. Şair, ayrılık kavramıyla sonbahar mevsimi
4. Şiirde “l, r, z; a, e” sesleri diğer seslerden fazla kullanılmıştır. arasında ilişki kurmaya çalışmıştır.
Aynı seslerin fazla kullanılması kulağa bir müzik bestesi gibi 3. Şair, ilk dizede sevgilinin baş ucundaki yıldızı, sönük gece kan-
hoş gelmektedir. Bu da şiirin müzikalitesini artırmaktadır. Bu diline; ikinci dizede de beyaz bulutu, bir mendile benzetmiştir.
seslerin bulunduğu kelimeler şairin bilinçli seçimidir. Çünkü
şair aynı seslerin bulunduğu bu sözcüklerle ahengi artırmak, 4. Şair, Ada’dan Dönerken adlı şiirinde sevgiliden ayrı düşmenin
şiiri musikiye yaklaştırmak istemiştir. hüznünü kalbinin derinliklerinde hissetmiş ve bu hissi şiirde
çok güzel ifade etmiştir. Örneğin Gözyaşlarım dolaşır yorulmuş
5. Dize sayılarıyla uyumlu bir ses akışıyla şiiri okumak uygun eteğinde/Ben ağlarım… Uzaktan iniltimi dinlersin dizelerinde
olur. Birinci bent yüksek bir ses akışıyla başlayıp gittikçe azalan, sevgiliden uzak düştüğünü ve ağladığını alışılmamış bağdaştır-
ikinci bent alçak bir ses akışıyla başlayıp gittikçe artan sonra malarla dile getirmiştir.
azalan, üçüncü bent ise gittikçe artan bir ses akışıyla okunma- Ayrıca, Şu geçen beyaz bulut yaşlı hicran mendili/Rüzgâr atmış
lıdır. Çünkü şairin okura iletmek istediği dalgalı şekli ve ahengi havaya, onu al da sevgili/Derdinle ağlayanın gözyaşını silersin
okuyuşa da yansıtmak gerekir. dizelerinde de şair, bulutu ayrılık mendiline benzetip sevgili-
nin onu da almasını ve aşk derdiyle ağlayanların gözyaşını bu
6. Şiirin şekli ve bu görseller uyumludur. Şair uzun ve kısa dizeler- bulutla silmesini istemektedir. Bu dizelerde şair, benzetme ve
le dalga veya gemi şekli oluşturmuştur. Şiirde üç bent üç dalga hüsnütalil sanatlarıyla anlatımını güçlendirmiştir.
olarak düşünülebilir. Birinci bent bir dalganın sahile vurup
etkisini kaybetmesini, ikinci bent sahilden açıkta yaklaşan bir Sanırsın dertli İshak garip garip öttükçe/Bir kırık dal altından ney
dalgayı, üçüncü bent ise yeni oluşan bir dalgayı andırmaktadır. üfler hazân gece/Beyaz atkı omzunda meh-tâb dinler sessizce…
Böylece şiirin içeriği görsel olarak şekline yansıtılmıştır. dizelerinde “Dertli İshak kuşu garip garip öttükçe hazanın (son-
bahar) gece vakti bir kırık dal altından ney üflediğini sanırsın.”
551