Page 592 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 592
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11 Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
CEVAP ANAHTARLARI
köşeli tırnak işareti yerine çift tırnak işareti kullanılmalıdır: 2.
“Uyku” Kelime/Kelime Tahmininiz Sözlük Anlamı
Ayrıca “Sarı Sıcak” bir eser adı olduğu için iki sözcüğü de Grupları
büyük harfle başlamalıdır: “Sarı Sıcak”
Hüneri olan (kimse),
b) Cümle içerisinde eser adlarını göstermek amacıyla tırnak Hünerli Becerikli marifet ve maharet sahibi,
işareti yerine kullanılmıştır. usta
2. a) Ağa sözcüğü saygı ve unvan bildiren bir sözcük olduğu için Sürmekte olan, sürüp
büyük harfle yazılmıştır ve gelen yönelme durum eki kesme Berdevam Devamlı giden
işareti ile ayrılmıştır. -lar çoğul eki özel ada getirildiğinden
kesme işaretiyle ayrılmayan eklerdendir dolayısı ile yazım Duvar, tavan vb. yerlere
doğrudur. Nakış Süs süslemek maksadıyla yapı-
lan şekil veya resim
b) Sonunda p, ç, t, k ünsüzlerinden biri bulunan özel adlara ün-
lüyle başlayan ek getirildiğinde kesme işareti korunur ancak Zınk diye
Zeynebi biçiminde son ses yumuşatılarak söylenir. Özel adın Zınk diye durur karşısına Birdenbire durmak
yazı dilinde Zeynep’e, Zeynep’i şeklinde yazılması gerektiğin- durur aniden
den yazım yanlıştır.
3. TDK Türkçe Sözlük’ünde “ana fikir” ve “göz kulak olmak” 3. İpilemek: Az ışıkla yanmak: “İpileyen mum odayı aydınlatmaya
kelimeleri arasında kısa çizgi kullanılmamaktadır. Etmek yar- güç yetiremiyordu.”
dımcı fiiliyle kurulan “fark etmek” birleşik fiilinin ilk kelime-
sinde (fark) birleşme esnasında herhangi bir ses düşmesi veya Kümbet: 1. Kubbe., 2. Damı koni veya piramit biçiminde olan,
yuvarlak veya köşeli yapı: “Bu kümbet çok eski zamanları hay-
türemesi olmadığı için kelime ayrı yazılmalıdır. Zamanla ilgili
birleşik kelime olan “gece yarısı” da ayrı yazılan kelimelerden kırıyor insana.”
biridir. Yunmak: Yıkanmak: “Kuyunun başında mevtam yunuyor /
Düşmanlarım kıs kıs olmuş gülüyor”- Halk türküsü
4. Bulunma Durumu Eki -da / -de / -ta / -te’nin Yazılışı: Bulunma Fırıl fırıl: Sürekli ve hızlı bir biçimde: “Tansiyonum düşmüş
durumu eki getirildiği kelimeye bitişik yazılır. herhâlde, oda etrafımda fırıl fırıl dönüyor.”
Bağlaç Olan da / de’nin Yazılışı: Bağlaç olan da / de ayrı yazılır
ve kendisinden önceki kelimenin son ünlüsüne bağlı olarak 4. Ölmez:
büyük ünlü uyumuna uyar. Ölümsüz, kalıcı olan: “Her kim ki olursa bu sırra mazhar /
“İki hikâyede de,” kullanımında kelimeye bitişik yazılan -de Dünyaya bırakır ölmez bir eser” - Âşık Veysel
bulunma ekidir, ikinci “de” bağlaçtır, ayrı yazılması doğrudur Çok dayanıklı, kolay eskimeyen.
ancak bağlama görevinde kullanılan da / de bağlacından sonra
virgül konmaz. Nakış:
“Sarı sıcak” da köy ve tarladır. cümlesindeki kullanımında -da Genellikle kumaş üzerine renkli iplikler veya sırma ve sim
bulunma ekidir ve “Sarı Sıcak”ta şeklinde yazılmalıdır. kullanarak elle, makineyle yapılan işleme, el işi, ince iş: “Kilimi
kilim yapan özelliklerden biri de nakış aralarındaki boşlukların
düzenidir.” - Bedri Rahmi Eyüboğlu
Etkinlik No.: 235
Özellikle duvar ve tavanları süslemek için yapılan resim: “Bu
hatlar, bu çiniler, bu nakışlar olmasa bu abideler de olmazdı.”
1. Bu cümledeki “bu adı” ifadesi cümleden çıkarıldığında anlamda - Orhan Seyfi Orhon
bir bozulma ya da daralma meydana gelmediği için cümle bu
hâliyle duru bir cümle değildir. Beste ve semainin, dört yerine iki haneli olanı.
Hile.
2. Yazarın parantez içinde verdiği alıntı ve açıklamalar okuyucuyu Öğrenciler bu anlamlardan ikisini kullanarak iki cümle oluştu-
durdurmakta ve ana cümleden uzaklaştırarak parantez içindeki racak.
ifadelerin anlamını düşünmeye sevk etmektedir. Dolayısıyla
parantez içlerindeki ifadeler metnin akıcılığına ve duruluğuna 5. İnsanoğlunun bir bilgiyi öğrenmede kullandığı en basit yöntem
ket vurmaktadır. ezberlemektir. Ama ezberlenen her bilgi kalıcı olmayabilir.
Ezberlediğimiz bilgileri de unutabiliriz. Zira hafıza-i beşer
3. Okuduğum “üçüncü baskı”yı İnkılâp ve Aka Kitabevleri nisyan ile maluldür (İnsan belleği unutma hastalığı ile özür-
yayımlamışlar, yayım tarihi yok. lüdür.). İnsanoğlunun hafızasının en büyük hastalığı sadece
Benim ismim Yüksek İsmet’ti; çıtı pıtı olduğumdan bunu unutmak değildir. Unutmak kadar tehlikeli başka bir hastalık
yakıştırmışlardı; sonraları ben geliştim, irileştim. ise zaman zaman doğru olanı değil, yanlış olanı doğruymuş
gibi hatırlamaktır. Bu sebeple herhangi bir dil öğrenilirken veya
4. Romanda sık sık “eski devir” sözü geçiyor. Bu, 1908 Meşrutiye- kullanılırken pratikteki karşılığı bilinse bile kelimelerin sözlük-
ti’nden önceki devir, “Abdülhamit’in saltanat yılları” demek. Sık teki anlamlarına bakılması gereklidir. Hatta bilindiği düşünülen
sık geçen ve roman zamanını belirleyen sözler arasında “Meşru- kelimelerin nüanslarının olabileceği göz önünde bulundurul-
tiyetin ilanı” var, “31 Mart Vakası (13 Nisan 1909)” var. malıdır. Bu tavır, dili kullanmada bizi daha yetkin kılar.
Etkinlik No.: 236 Etkinlik No.: 237
1. Altı çizili ifadelerin sözlük anlamları: 1. a) Kaleme almak: Bir konuyu yazı durumuna getirmek, yazıyla
anlatmak.
Yanmak: “Birleşiminde karbon bulunan maddeler, ısı ve ışık Alaka duymak: İlgi duymak.
yayarak kül durumuna geçip yok olmak.”
Ateş püskürmek: “Çok öfkeli olmak.” Vurdumduymaz: Duygusuz.
b) Kaleme almak: Vatan sevgisi ile ilgili duygularını yazıyla
Altı çizili ifadeler mecaz anlamda kullanılmıştır. Yazar, Çukuro- anlatmıştır.
va’nın bunaltıcı sıcaklığını ve hararetini anlatmak için bu ifade-
leri mecaz anlamda kullanarak anlatımı daha etkili kılmıştır. Alaka duymak: Şiire her zaman ilgi duydum.
Vurdumduymaz: O, hep duygusuz biri olarak anılacaktır.
590