Page 451 - Türk Dili ve Edebiyatı 12 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 451
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 12 Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
CEVAP ANAHTARLARI
3. b) Metinde yer alan kişilerin konuşma tarzları bir üslup özelliği
Tiyatro eserinin nasıl sergileneceğine, bunun olarak değerlendirilebilir. Haldun Taner oyundaki karakter-
için neler yapılması gerektiğine karar verir.
Yönetmen Yazarın mekânla ilgili notlarından faydalanır, lerin diline, seçtiği sözcüklere dikkat etmekle oyundaki tartış-
(Rejisör) ekibiyle iş birliği içinde oyuna uygun dekoru ma karşısında oyunun yazarı olarak kendi tutumunu da ortaya
belirler. koymaktadır. Baltacı Mehmet Paşa ile ilgili olarak genç kuşağın
insancıl yorumunu savunmakta ve Türk dilinin yabancı sözcük-
Tiyatro metnini yazarken sahne başlarında de- lerden olabildiğince arınmış biçimini benimsemektedir. Yazar
korun nasıl olması gerektiğine dair genel bilgiler olarak kurguladığı kişilerin görüşleri aynı zamanda onların ko-
Yazar verir. Bu bilgiler, yazarın kurguladığı mekânın nuşma biçimlerine de yansımakta ve yazarın üslubunu belirle-
sahneye nasıl uyarlanacağına dair yönetmene yen bir öge olmaktadır.
yardımcı olur. 2. Metinde yer alan sahne bilgilerinin geniş zaman kipinde cüm-
lelerle veya zarf-fiillerle ifade edildikleri görülmektedir. Metnin
Yönetmenin belirlediği dekorun hazırlanabil- dışında kalan bu bilgiler konuşanın hareketlerini, durumunu
Yapımcı mesi için gerek duyulan malzemeleri, insan açıklamak ve göstermek için kullanılır. Konuşmanın kime, neye
kaynaklarını ve maddi desteği sağlar. yöneltildiğini belirtir. Dolayısıyla bu kalıplaşmış ifadeler ortak
Yönetmenin direktifleri doğrultusunda oyun bir üslup özelliği olarak düşünülebilir. Ayrıca kuşaklar arasındaki
Oyuncu öncesinde veya oyun esnasında dekorun düzen- değer çatışmalarını konu edinirken Türkçenin değişim aşamala-
lenmesine yardımcı olur. rındaki çeşitli biçimlerini kullanan Taner'in yazdığı oyuna uygun
dili seçme ve uygulama açısından bir usta olduğu da söylenebilir.
Yönetmenin isteklerine ve oyunun sergileneceği
Tasarımcı tiyatronun koşullarına göre en uygun dekoru Etkinlik No.: 132
tasarlar.
1. a) Çıra yaktım yere yolun gösterem, Bugün de bırak, nola, yar
Teknik Yönetmenin kendilerinden istediği şekilde yüzün görem, Kırağında sevda gülleri dürem, Nola, şimdi
Ekip dekorun yapımını gerçekleştirir. benim yüzümü göversin, Geçen gün de bir tospa aklım aldı.
ifadeleri metindeki yöresel söyleyişlere örnektir.
4. Olası Cevap: Okuduğum metinde geçen olay, helikopter kazaya
uğradıktan sonra gerçekleşmektedir. Bu nedenle verilen metinde b) Edebî metinlerde sosyal çevrenin ve geleneğin özellikleri
belli oranda dile getirilir. Edebî metinlerde yer alan yöre-
geçen olayın zamanını dikkate alarak tasarlamış olduğum dekorda
kazaya uğramış bir helikopter maketine yer verdim. Aynı zamanda sel söyleyişler metindeki toplumsal ortamın anlaşılmasına
dekorumu tasarlarken ses ve görüntü yansıtıcı teknik malzemeler olanak sağlar. Bir metinde yöresel söyleyişlerin kullanılması
inandırıcılığı arttırır, okurda gerçeklik duygusu uyandırır.
kullandım. Bunu yaparken de helikopter kazasından sonra olayın
geçtiği mekânın benim tasarladığım özelliklerini yansıtacak efekt- Metnin mesajının daha iyi anlaşılmasını sağlar. Bu ifadeler
yazarın bilinçli bir tercihidir. Metnin içeriğinin okura daha
ler kullanmaya çalıştım.
iyi nüfuz edebilmesini sağlamak amacıyla üslubunu bu doğ-
5. Olası Cevap: Tasarlamış olduğum dekorda kazaya uğramış bir he- rultuda belirlemiştir.
likopter maketi bulunmaktadır. Hem helikopter maketi hem de bu 2. Üç perdeden oluşan Çıldır Gölü Efsanesi halk hikâyeleri ile yer
maketten yükselen duman ve cızırtı sesleri, oyundaki kişilerin ne yer benzerlikler gösteren manzum bir oyundur. Manzum yazı-
kadar büyük ve tehlikeli bir kazadan kurtulduklarını yansıtmakta- lan bu bölüm şiirselliğiyle okuyucuyu daha ziyade etkilemek-
dır. Bu nedenle hazırladığım dekorun oyun kişilerinin korkularını, tedir. Aynı sözler mensur yazılsaydı bölümün okuru sarsması,
heyecanlarını ve çaresizliklerini seyirciye göstermekte yardımcı okurun Bağdat Hatun'un sesini duyar gibi olması ve onun duy-
olacağını düşünüyorum. Aynı zamanda hazırladığım dekorda ıs- gularıyla özdeşim kurması daha zor olurdu.
sız bir bölgede mahsur kalan insanların yaşadığı korku, endişe ve
merak duygularını seyirciye aktarmakta yardımcı olacağına inan- 3. Olası Cevaplar: “Bu edebî eserde beni en çok etkileyen nokta
dığım yırtıcı hayvan sesleri ve sert esen rüzgârın uğultusu yer al- Bağdat Hatun'un Çıldır Gölü'nü somutlaştırması, bir insan gibi
maktadır. onunla konuşmasıdır. Bağdat'ın içinde bulunduğu yalnızlık
onu bu konuşmaya sevk etmiştir. Mehmet'i beklerken yalnız-
Etkinlik No.: 131 lığını Çıldır Gölü'yle paylaşması eserde etkileyiciliği arttırmış-
tır.”, “Eserde yer alan yöresel ifadeleri çok beğendim, bu konuş-
1. a) Nesip'in Elimizde vesaik var. Biz susuyoruz, vesaik kelam maları okuduğumda kendimi Akçakale ve Beğerşen'e gitmiş
ediyor. cümlesi eski kelimeleri kullandığını göstermektedir. gibi hissettim.”
Konuşma dilinde artık yer almayan Osmanlıca sözcükler 4.
kullanan Nesip yaşlı kuşağı simgelemektedir. Spikerin konuşmaları İstanbul ağzı ile yazılmıştır. Oyunda rad-
yodan yurda seslenmekte olan spikerin tüm Türkiye'ye hitap
Ekmel'in Anlaşıldı, siz tarihçilerin objektivitesine de güve- ettiği düşünüldüğünde yazarın bu seçiminde haklı olduğu gö-
nemiyorsunuz? cümlesi Batı kökenli kelimeleri kullandı- rülmektedir. Öte yandan Bağdat Hatun'un Çıldır'a yalvardığı
ğını göstermektedir. Ekmel düşüncelerini ana dilinde tam bölümde okuyucuyu Kars yöresine götürüp oradaki olaylara
anlamıyla ifade edememekte ya da bu yabancı sözcükleri tanık etmek adına yöresel ifadeler kullanılmıştır. İki farklı ağız
Türkçelerine tercih ettiği için kullanmaktadır. Dili Nesip'in özelliğinin aynı metinde bu şekilde kullanılması yazarın üslu-
diline oranla daha kolay anlaşılabilir gibi görünen Ekmel, bundaki başarıyı beraberinde getirmiştir.
orta kuşağı temsil etmektedir.
Oktay'ın Baltacı şu anda mezarından kalkıp gelse, üçümü- Etkinlik No.: 133
zün de çizdiği portresine bakıp bu ben miyim, diye şaşardı. 1. Tarihî tiyatrolar kurgu esasına dayandığı için bütünüyle gerçek-
cümlesi oyunda genç kuşağın aynı olaya bakış açısını dile leri anlattığı iddia edilemez. Bu doğrultuda tarihî tiyatro için
getirmektedir. Oktay'ın kullandığı dil oyunun yazıldığı “konusunu tarihten alan eser” demek daha doğru olur. Bu tür
dönemin seyircisine, Nesip ve Ekmel'in diline oranla, çok eserlerde tarihî olaylar yazarın hayal gücüyle yeniden şekillenir.
daha doğal ve akıcı gelmektedir. Bu durum Oktay'ın olaya Yazarın tarihî olayları yorumlaması ön plana çıkar. Bir tiyatro
getirdiği yorumun okuyucu/seyirci tarafından paylaşılma- yazarı tarihçi değildir ve tarihî gerçeklere uyma gibi bir zorun-
sında da önemli bir etken olmaktadır. luluğu da yoktur.
450