Page 75 - Türk Dili ve Edebiyatı
P. 75
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10
Metinde Geçen Bazı Kelime ve Kelime Grupları
adem : Yokluk. meşkûk : Şüpheli.
arzın küreviyeti : Dünyanın yuvarlaklığı. mugayir : Aykırı.
avdet : Dönüş. muhiş : Korkunç.
bârân : Yağmur. muhtasar : Küçük.
bati : Yavaş. mukabele : Karşılık.
bali : Yapma. mukadder : Nasip olan.
besim : Büyük. mukaddime : Ön söz.
cali : Yapmacıklı, sahte. mülevven : Renkli.
dağdağa : Koşuşturma. mütecessis : Meraklı.
dürr : İnci. refakat : Eşlik etme.
esvap : Giysi. sa’y : Çalışma, emek.
fasıl : Bölüm, kesinti. sania : Düzmece.
feşfeşe : Hışırtı. sekerat zemzemesi : Son nefes ezgisi.
fevvare : Fıskiye. sukût : Düşüş.
gaşiy : Kendinden geçmek. sükûn : Sakinlik.
gayp : Bilinmezlik. şakird : Öğrenci.
hiras : Korku. şedit : Şiddetli.
iftirak etmek : Özlemle ayrılmak. tahassüs : Duygulanma.
ihtizaz etmek : Titremek. taksim : Bölme.
incila : Parlaklık. tefekkürat : Düşünüşler.
inkişaf etmek : Belirmek. tekabül : Karşılık.
istihza : Alay. temaşa : İzlenim.
iştiyak : Özlem. tersim olunmuş : Resmedilmiş.
İzdiham : Kalabalık. vehm : (Metinde) Düşünce.
mahfaza : Kap. yegâne : Biricik, tek.
mahuf : Korkunç, korkulu. yeis : Umutsuzluktan doğan
maiyet : Üst görevlinin yanında bulunan karamsarlık, üzüntü.
kimseler, alt kademedekiler. ziya : Işık.
mehcur olmak : Uzaklaşmak. zulmet : Karanlık.
Metin ve Türle İlgili Açıklamalar etin ve Türle İlgili Açıklamalar
M
Okuduğunuz metin, Halit Ziya Uşaklıgil’in 1897’de yayımlanan Mai ve Siyah adlı romanından alınmıştır. Mai
ve Siyah’ta anlatılanlar XIX. yüzyıl sonlarında İstanbul’da yaşanmaktadır. Romanda idealist bir şairin iç dünyası
ile birlikte orta hâlli bir Türk ailesinin yaşayış tarzı ve o devrin basın hayatı anlatılmıştır.
Halit Ziya Uşaklıgil Mai ve Siyah’ta realizm akımının özelliklerini başarıyla kullanmıştır. Eserdeki kahraman-
ların yaşamları, onları belirleyen toplumsal sebeplerle birlikte anlatılmıştır. Neden-sonuç ilişkisi romanın kur-
gusunda belirleyici olmuştur. Romanda ve okuduğunuz metinde de Ahmet Cemil’in yaşadığı hayal kırıklığı,
sebepleriyle birlikte başarıyla verilmiştir. Tanzimat Edebiyatı Dönemi’nde görülen, anlatıcının araya girip okurla
sohbet etmesi, bilgiler aktarması, gerçeği zorlayan tesadüfler ve kişilerin idealize edilmesi gibi kusurlar; Serve-
tifünun romanında oldukça azalmıştır. Olay örgüsü, karakterlerin canlandırılması ve çevre tasvirleri bakımından
daha sağlam, daha gerçekçi ve Batı tarzına uygun eserler kaleme alınmıştır.
73