Page 78 - Türk Dili ve Edebiyatı
P. 78
10 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
Hazırlık
1. Millî konuların edebî eserlerde işlenmesi sizce o eserin değerini arttırır mı? Düşüncelerinizi nedenleriyle pay-
laşınız.
4. Metin ATEŞTEN GÖMLEK
4. Metin
Romanın kahramanlarından biri Peyami’dir. Peyami, iki bacağını da cephede kaybetmiş; kafasında bir kurşunla
Ankara’da Cebeci hastanesinde yaşam mücadelesi vermektedir. Yanında kendisine yardımcı olan neferi Salim bu-
lunmaktadır. Roman, Peyami’nin hastanedeyken tuttuğu günlüğün sayfalarından oluşmaktadır. Günlüğün ilk say-
fası 3 Kasım 1921 tarihini taşımaktadır.
Otuz altı yaşındaki Peyami, hariciye memurudur. Annesi ve babası ile İstanbul’un Şişli semtinde zengin bir yaşam
süren Peyami, ülkenin içinde bulunduğu savaş ortamıyla ilgilenmemektedir. Annesi yıllar önce Peyami’yi akrabası
olan ve İzmir’den İstanbul’a çağırdığı Ayşe adında bir kızla evlendirmek istemiştir. Peyami bunu kabul etmeyerek
çareyi Avrupa’ya gitmekte bulmuş ve bir süre orada kalmıştır. Ayşe babasının akrabalarından Mukbil Bey’le evlen-
miş ve İzmir’e dönmüştür. Peyami’nin annesinin amcasının oğlu olan Cemal, Ayşe’nin ağabeyidir. Cemal İstanbul’a
geldiğinde kısa sürede Peyami ile dost olur. Daha sonra Cemal, Peyami’yi kendisi gibi subay olan İhsan ile tanıştırır.
Bir süre sonra İzmir işgal edilir. İzmir’de yaşayan Ayşe’nin eşini ve henüz beş yaşındaki oğlunu Yunan askerleri
öldürür. Bu olay üzerine Ayşe oradaki bir İtalyan ailenin yanına sığınır; bu ailenin de yardımıyla İzmir’den İstanbul’a
gelir. Burada bir süre Peyamilerin evinde kalır. Ayşe yaşadığı onca acıya ve kayba rağmen güçlü duran bir insandır.
Onun bu kuvvetli duruşu ve davranışları hem İhsan’ı hem Peyami’yi etkiler. Ayşe ise kendisini millî mücadeleye ve
İzmir’e adamıştır.
Aşağıda romanın, İngiliz himayesini savunan Salime Hanım’ın İngiliz Gazeteci Mister Cook’la (Mistır
Kuk) görüşme ayarlamak için Peyamilere gelişini ve görüşmenin gerçekleştiği bölümünü okuyacaksınız.
(…)
Kapı çalındı ve bir dakika sonra Salime Hanım gümüşî kostüm içinde, bülend ve müteazzım, odaya daldı.
Beni ve İhsan’ı iki sönük ve fikirsiz adam diye ihmal eder; annemi Şişli salonlarındaki mevkiinden dolayı elinin
altında tutmak isterdi. Cemal’i en çok sevdiği için en çok iltifat ona oldu. Ayşe’yi ilk defa görüyordu. Selâmlaştık-
tan sonra gözlerinde boyu kadar yüksek bir nazarla Ayşe’nin başına baktı:
—İttihatçıların günahını böyle masum kadınlar ödüyor, dedi.
Ayşe, Salime Hanım’ın varlığından bîhaber görünüyordu. O, bu salona gelip giden insanlarla selâmlaşır; ara-
76