Page 41 - Fen Lisesi Biyoloji 9 | 1.Ünite
P. 41

DNA’yı oluşturan nükleotit zincirinin karşılıklı bölgelerinde pürin ve pirimidin bazları bulunur (Şekil 1.28).
            Karşı karşıya gelen bu bazlardan adenin ile timin arasında ikili, guanin ile sitozin arasında üçlü hidrojen
            bağı kurulur. Bu durumda DNA’daki adenin sayısı timin sayısına, guanin sayısı da sitozin sayısına eşittir. Bütün
            canlılarda DNA molekülü bu dört çeşit nükleotitten oluşur.




                                                             D
                             P                                    P              Adenin organik bazı
                                   D         A         T                  A
                                                             D                   Guanin organik bazı
                             P                                    P       G
                                  D     C          G
                                                            D                C   Sitozin organik bazı
                             P                                    P
                                   D    T          A                         T   Timin organik bazı
                                                             D
                             P                                    P
                                   D        G          C                     D   Deoksiriboz şekeri
                                                             D
                             P                                    P          P   Fosfat grubu
                                   D        G          C                         Hidrojen bağı



                           Şekil 1.28: DNA’nın yapısına katılan nükleotitlerin eşleşmesi



                 DNA molekülünde yapıyı oluşturan nükleotit sayıları ve diziliş sıraları farklıdır. Bu farklılık canlılarda
            çeşitliliğe sebep olur. Alfabemizdeki 29 harf nasıl farklı kelimeleri oluşturuyorsa bu dört nükleotit de canlı çeşi-
            dine göre özgün bir dizilimle düzenlenir. Yani nükleotitler kalıtımın alfabesi olarak düşünülebilir. Bu durumda
            canlıların DNA’ları belli oranda birbirinden farklılık gösterir.
                 DNA, hücrenin tüm yaşamsal olaylarını yöneten moleküldür. Bilgiler genler hâlinde DNA’da bulunur. Gen-
            ler; göz rengi, kan grubu, saç rengi ve parmak izi gibi genetik özellikleri belirler. Hücre bölüneceği zaman DNA
            kendini kopyalar. DNA’nın kopyalanmasına replikasyon denir. Replikasyon sonunda birbirinin aynısı olan iki
            DNA molekülü oluşur. Canlılar replikasyon sayesinde kalıtsal bilgileri yeni hücrelere ve nesillere aktarır.
                 RNA molekülü; prokaryot hücrelerin sitoplazmasında ve ribozomun yapısında, ökaryot hücrelerin çekirde-
            ğinde, sitoplazmasında, ribozomun yapısında, mitokondri ve kloroplastta bulunur. RNA tek zincirlidir ve ken-
            dini kopyalayamaz. Tüm RNA çeşitleri DNA üzerinden üretilir ve protein sentezinde görev alır. Mesajcı RNA
            (mRNA), taşıyıcı RNA (tRNA) ve ribozomal RNA (rRNA) olmak üzere üç çeşit RNA vardır.



            Mesajcı RNA (mRNA): Protein sentezi için DNA’dan aldığı şifreyi ya da mesajı ribozom organeline taşır. Bu
            mesaj sentezlenecek proteindeki amino asitlerin çeşitlerini, dizilişlerini ve miktarlarını belirler.
                 Canlıların DNA’larındaki farklılık, üretilen mRNA’ların da farklı olmasını sağlar. Bunun sonucunda üre-
            tilen proteinler canlılar arasında da farklılık gösterir. Canlılar arasındaki protein farklılığı, organ nakillerinde
            doku uyuşmazlığına neden olur. Yakın akrabaların DNA’ları daha benzer olduğu için doku ve organ nakillerinin
            başarılı olma olasılığı daha yüksektir.
                 Hücrede bulunan toplam RNA’ nın %5’ini oluşturur.

            Taşıyıcı RNA (tRNA): Protein sentezi sırasında serbest amino asitlere bağlanıp bu amino asitleri uygun sırayla
            ribozom organeline taşır.
                 RNA tek zincirli bir yapı gösterdiği için hidrojen bağı içermez. Fakat tRNA bir nükleotit zincirinin kıvrım-
            lar yapmasıyla oluştuğu için kıvrımlar, hidrojen bağlarıyla bir arada tutulur. Bu durumda da tRNA diğer RNA
            çeşitlerinden farklı olarak hidrojen bağı içerir.
                 Hücrede bulunan toplam RNA’nın %15’ini oluşturur.

            Ribozomal RNA (rRNA): Proteinlerle birlikte ribozom organelinin yapısını oluşturur. rRNA hücrede çekirdekçikte
            üretilir. Hücrede bulunan toplam RNA’nın %80’ini oluşturur.


                                                                                                          53
   36   37   38   39   40   41   42   43   44   45   46