Page 263 - Dört Dörtlük Konu Pekiştirme Testi - TYT FELSEFE
P. 263

FELSEFE                                            TEST
                                         20. Yüzyıl Felsefesi ve Ana Akımlar                     4     B



        1.   Varoluşçu  felsefenin  önemli  temsilcilerinden  biri  olan   3.   B. Russell bir röportaj sırasında kendisine yöneltilen “Felsefe
            J.  P.  Sartre’ın  1938  yılında  basılan  Bulantı  romanı,   neye  yarar?”  sorusunu  şu  şekilde  yanıtlar:  “Felsefenin  iki
            onun en ünlü eserlerinden birisidir. Başkarakter Antoine   gerçek  kullanım  alanı  olduğunu  düşünüyorum.  Onlardan
            Roquentin’in  iç  sesinden  anlatılan  hikâyede,  varoluşçu   biri, şimdilik bilimsel bilginin cevap veremediği şeyler hakkın-
                                                               da yürütülen tahminleri ayakta tutmaktır. Ne de olsa bilimsel
            felsefenin temel düşüncelerini yansıtan yaşamın ve va-
                                                               bilgi, insanlığın ilgisini çeken ve çekmesi gereken şeylerin
            roluşunun  anlamı,  sorumluluk  ve  özgürlük  gibi  konular
                                                               çok küçük bir bölümünü kapsamaktadır. Hâlihazırda, uçsuz
            sorgulanır. Bulantı romanı edebi türde olsa da varoluşçu
                                                               bucaksız ilgi alanları içerisinde bilimin bildiği şey çok azdır ve
            felsefenin  geniş  kitlelerce  bilinirliğini  arttıran  önemli  bir
                                                               insanların hayal güçlerinin şu an bilinebilir şeyler ile sınırlı ve
            eser olmuştur. Romanın kahramanı Roquentin, içsel mo-  kuşatılmış kalmasını istemem. Varsayımsal alandaki dünya-
            nologlarla kendi deneyimlerini okuyucuya aktarır. Roman   ya dair yaratıcı bakış açısını genişletmesi felsefenin kullanım
            boyunca Roquentin’in günlük yaşam deneyimleri ve etra-  alanlarından biridir. Fakat aynı derecede önemli olduğunu
            fında gelişen olaylar ile insan ilişkilerine dair sorgulamaları   düşündüğüm  bir  başka  kullanımı  daha  var:  Bildiğimizi  ve
            onun farkındalığını giderek arttırır. İç dünyasında yaşadığı   bilmediğimizi düşündüğümüz şeyleri göstermektir. Felsefe,
            anlam arayışı zaman geçtikçe varoluşsal bir soruna dö-  bir yandan bilebileceğimiz şeyler üzerine düşünmeyi sürdür-
            nüşür.  Yaşadığı  sorun  bir  yandan  derin  bir  rahatsızlığa   memizi sağlarken öte yandan bilgi gibi görünen şeylerin bilgi
                                                               olmadığının alçak gönüllülükle farkına varmamızı sağlar.”
            sebep olurken diğer yandan kendini daha iyi tanımasına
            ve özünü inşa etmesine yardımcı olur.
                                                               Bu  parçada  aşağıdakilerden  hangisine  değinilme-
                                                               miştir?
            Parçadan hareketle aşağıdaki sonuçlardan hangisi-
            ne ulaşılabilir?                                   A)  Doğru olarak kabul edilen bilgilerin irdelenmesine
                                                               B)  Felsefi düşüncenin alanının sınırlanmaması gerektiğine
            A)  İnsan varoluşun anlamına kendi deneyimleri üzerin-
               den sorgulayarak ulaşır.                        C)  Felsefenin var olan bilgiyi yeniden ele alarak sorgu-
                                                                  lamasına
            B)  İnsan doğuştan sahip olduğu özünü keşfederek va-
               roluşuna anlam katar.                           D)  Felsefenin  bilgiye  duyulan  güvenin  değişebileceğini
                                                                  gösterdiğine
            C)  İnsan yaşamın anlamını doğaya ve onun kuralları-
                                                               E)  Felsefenin asıl konusunun bilimin sonuçlarını sorgulamak
               na uyumla kavrayabilir.
                                                                  olduğuna
            D)  İnsan ne kadar çabalasa da kendine biçilmiş kaderi
               yaşar.
                                                           4.   T. Mengüşoğlu, Türkiye’de sistematik felsefenin gelişme-
            E)  İnsanın anlam arayışı sonuçsuz bir çabadır.    sine katkı sağlayan düşünürlerimizdendir. İnsan felsefesi
                                                               alanındaki çalışmalarıyla ön plana çıkan T. Mengüşoğlu
                                                               insanı, ontolojik temelde antropolojik bir varlık olarak ta-
                                                               nımlamaktadır.  Hayatın  her  alanında  aktif  olan  insanı
                                                               açıklarken, insanın tek bir yönüne odaklanmak yerine onu

                                                               tüm  nitelikleriyle  değerlendirmek  gerektiğini  ifade  eder.
        2.   K. Popper’a göre bir önermenin bilimsel nitelikte olması   Çünkü insan; bilme, konuşma, inanma ve değer duygusu-
            olgusal olarak sınanabilir olmasını gerektirir. Bu olgusal   na sahip olma gibi özelliklerin bir arada olduğu çok yönlü
            sınamada  bilim,  tümevarım  yöntemini  kullanır.  Ancak   bir varlıktır. Ona göre, kendini ve başkalarını tanıyan insan
                                                               ahlaki bir varlıktır. Bu nedenle ahlakın anlaşılması aynı za-
            tümevarım ile doğada tam bir genellemeye varılamaya-  manda insanın da anlaşılması demektir.
            cağı için gözlemlenmemiş örnekler, ulaşılan sonucu yan-
            lışlama potansiyeli taşır. Bir kuram ne kadar test edilirse      Buna göre T. Mengüşoğlu’nun felsefesi için aşağı-
            edilsin, asla kesin sonuçlu olarak doğrulanmış olmaz. Bu   dakilerden hangisi söylenebilir?
            nedenle tümevarım yöntemiyle kurulan bilimsel bir kura-
            mın deneysel olarak ve kesin bir şekilde doğruluğunun   A)  İnsanı,  hayatında  var  olan  değerlerinden  ayrı  dü-
            ortaya konması imkânsızdır.                           şünmek gerektiğini vurgular.
                                                               B)  İnsanın, ruh ve beden şeklinde iki ayrı yönüyle de-
            Buna göre bilimsel bir kuramın geçerliliğinin koşulu
                                                                  ğerlendirilmesi gerektiğini düşünür.
            aşağıdakilerden hangisidir?
                                                               C)  İnsan eylemlerinin birtakım kurallara dayalı olarak
            A)  Deney ve gözleme dayalı olması                    gerçekleşmesi gerektiğini düşünür.
            B)  Kendi içinde çelişki barındırmaması            D)  İnsana bütünlükçü bir tavırla yaklaşmanın, ahlakın
            C)  Tümevarım yöntemi ile ulaşılmış olması            da anlaşılmasını sağlayacağını belirtir.
            D)  Yanlışlayacak bir örnek ile karşılaşılmaması   E)  Bilginin, insan varlığının temelinde yer alan ve insa-
                                                                  nı insan yapan değer olduğunu savunur.
            E)  Gözlem verileri tarafından doğrulanmış olması



                                                       261
   258   259   260   261   262   263   264   265   266   267   268