Page 273 - Dört Dörtlük Konu Pekiştirme Testi - TYT FELSEFE
P. 273
FELSEFE TEST
20. Yüzyıl Filozoflarının Görüşleri 2 A
1. F. Nietzsche Böyle Buyurdu Zerdüşt adlı eserinde “İnsanı 3. “Varoluşçuluğu ilk işiten her insan, kendi varlığına ka-
açığa çıkarmak güçtür, hele kendi kendini açığa çıkarmak vuşma sorumluluğunu da omuzuna yüklemektedir. Ne
daha da güçtür!” der. F. Nietzsche’ye göre insanın kendi- var ki biz insan sorumludur derken yalnızca kendinden
ni anlaması ve gerçek potansiyelini keşfetmesi onun en sorumludur demek istemiyoruz. (…) Kendime karşı
temel görevidir. İnsan toplumun, ahlaki değerlerin, gele- sorumlu olunca, herkese karşı da sorumlu oluyorum.
neğin dayattığı ve kendini sınırlayan tüm unsurları dışla- Seçtiğim belirli bir insan tasarısı kuruyorum yani kendimi
yarak kendini aşmalıdır. F. Nietzsche bu süreci “üst insan” seçerken insanı seçiyorum”
kavramıyla açıklar. Üst insan, Nietzsche’nin insanlığın ge-
lişiminde yeni bir aşama olarak gördüğü en yüksek hedef- J. P. Sartre’ın Varoluşçuluk adlı eserinden alınan
tir. Üst insan kendi değerlerini oluşturabilme gücüne sahip parçadan hareketle aşağıdaki yargıların hangisine
olan, acıyı ve yaşamın zorluklarını kabul eden ve kendi ulaşılabilir?
omuzları üzerinde yükselen kişidir. Bu bir özgürleşme ve
A) İnsan mutlak olarak belirlenmiş bir varlıktır.
yüksek bir varoluş seviyesine ulaşarak kendini gerçekleş-
B) Bireysel edimler bireysel sonuçlara neden olur.
tirme sürecidir.
C) Sorumluluk toplumsal kuralların bir sonucudur.
Parçaya göre aşağıdakilerden hangisi “üst insan”ın
motivasyon kaynağı olamaz? D) İnsanın eylemleri tüm insanlığa etki etmektedir.
E) İnsanın seçimleri yalnızca kendisinin belirleyicisidir.
A) Özgürlük
B) Anlam arayışı
C) İçsel değerler
D) Takdir edilmek
E) Kendini gerçekleştirmek
4. Klasik bilim anlayışına karşı çıkarak, bilime bakış anlayışı-
nı değiştiren önemli isimlerden biri T. Kuhn’dur. T. Kuhn,
bilimlerin bir kültürün içinde doğduğunu ve bu kültürden
etkilenmemesinin mümkün olmadığını düşünür. Ona göre
bilim yaparken ne kadar objektif olunmaya çalışılsa da
sosyolojik ve psikolojik faktörler bilimsel bilginin oluşturul-
masında etkili olmuştur. İçinde bulunulan çağın eğilimleri
2. H. Bergson'un bilgi görüşü, geleneksel bilgi anlayışına ve bilim otoritelerinin ön görüleri bu süreçte yönlendirici
meydan okuyan ve bilginin doğasını farklı bir perspektif- olur. T. Kuhn, tarihin insanların kafalarındaki imgeleri de-
ten ele alan bir yaklaşımdır. Ona göre, bilgi sadece zihin- ğiştirme gücünün olduğunu savunur. Bilimi bir ürün değil,
sel düşünce ve kavramlarla sınırlı değildir, aynı zamanda herhangi bir diğer disiplin gibi etkinlik olarak görür. Doğayı
içsel deneyimle de ilişkilidir. H. Bergson, bilginin sadece açıklamak için kullanılan düşünceler bütünü olan para-
zihinsel faaliyetlerle elde edilemeyeceğini savunur. Ona digmaların da ortaya çıkan yeni anlayışlar neticesinde
göre, düşünce ve zihin, gerçekliği sınıflandırmaya ve değişebildiğini ifade eder. Bu değişimler bilimin ilerlemesi
parçalamaya çalışırken, aslında gerçekliğin tamamını bakımından önem taşır. Çünkü ilerleme olabilmesi için bir
ifade etmede yetersiz kalır. H. Bergson, bilginin temel paradigma son olmamalı, yeni öngörülere olanak tanıma-
kaynağının içgörü olduğunu öne sürer. İçgörü, düşünce lıdır.
ve zihinsel süreçlerden bağımsız olarak ortaya çıkan bir
bilgi türüdür. Parçaya göre aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
Buna göre aşağıdakilerden hangisi H. Bergson’un A) Tarihteki bazı değişimler bilimsel ilerlemeye ket vurur.
bilgi görüşünü en iyi şekilde ifade eder? B) İçinde bulunulan toplum ve zaman, bilimsel anlayışı
etkiler.
A) İnsanın göreli algısı doğru bilginin önünde engel
teşkil eder. C) Bilim insanının nesnel duruşu bilimsel gelişme için
önemlidir.
B) Bilgi, akıldan doğar ama deneyimden de faydalanır.
D) Bilimsel ilerleme, paradigmalara sıkı sıkıya bağlılık
C) Bilgiye aklı aşan aracısız bir kavrayışla ulaşılır.
gerektirir.
D) Gerçeklik bilinemez bir doğaya sahiptir.
E) Bilimdeki klasik anlayış tüm eleştirilere rağmen
E) Doğru bilginin kaynağı akıldır. egemenliğini sürdürür.
271
270 271