Page 225 - Sanat Tarihi -12
P. 225

GELENEKSEL SANATLARIMIZ          7.
                                                                                                     ÜNİTE




             İmalathanede  yapılan  porselenlerin  içinde  padişah  portresi  veya  tuğrasının
             resmedildiği  örnekler  de  vardır  (Görsel  7.19).  Yıldız  Porselen  Fabrikası,
             1909’da II. Abdülhamit’in tahttan inmesiyle kapanmıştır.

                Cumhuriyet’in  ilanından  1929  yılına  kadar  seramik  sanatı  ve
             endüstrisi alanında önemli bir gelişme kaydedilmemiştir. 1929’da
             Sanayiinefise Mektebinde Seramik ve Türk Çiniciliği Atölyesi
             kurulmuştur.  Cumhuriyet  ile  Türk  seramik  sanatı  yepyeni  bir
             döneme  girmiş  ve  eski  Anadolu  medeniyetleri  ile  Türk-İslam
             geleneğinden  gelen  birikimi  harmanlayarak  gelişimini  sürdürmüştür.                       Görsel 7.19
             Günümüzde çağdaş Türk seramik sanatı ve endüstrisi, Anadolu ve Türk                      Yıldız porselen ncan
             kültür tarihinin  birikimiyle gelişimini sürdürmektedir.


                                                    7.1.3. Minyatür Sanatı

                Türk Minyatür Sanatının Tarihsel Gelişimi


                Minyatür, el yazması kitaplarda metnin anlatımını kolaylaştırmak ve
             kitapları  süslemek  amacıyla  yapılan,  çok  renkli,  ince  işlenmiş,  küçük
             boyutlu resimlerdir. Minyatürde canlı renkler kullanılır ve derinlik yoktur.
             Öndeki ve arkadaki kişiler aynı büyüklükte gösterilir. İnsanlar ve nesneler
             yakınlık ve uzaklık belirtecek biçimde, perspektif kurallarına göre boyut-
             landırılmaz.  Işık  ve  gölge  yoktur. Tıpkı  freskler  ve  halılar  gibi  minya-
             tülerde de kök boyalar kullanılmıştır. Bu nedenle eski minyatürler bugün
             bile parlaklıklarını korur.


                İslam topluluklarında resim yani çizgiyle tasvir sanatı yasaklanmıştır.
             Bunun nedeni tasvirin  günah sayılmasıdır. Kendine has özellikleriyle  bu
             günahın  çerçevesi  dışında  kalan  minyatür  sanatı,  Selçuklu  ve  Osmanlı
             toplumlarında  büyük  ölçüde  rağbet  görmüş  ve  gelişmiştir.  Minyatürler;    Görsel 7.20
             düğünleri, soylu çevrelerde sünnet düğünü şenliklerini, av, savaş, kabul     Uygur minyatür örneği
             töreni, kuşatmalar, kır ve su kenarı eğlencelerini, cirit oyunlarını ayrıntıları
             ve  çeşitli  yönleriyle  göstermektedir.  Minyatürlere  bakarak  sanatkârın
             içinde yaşadığı toplumun örf ve âdetlerini, bazı değer yargılarını, giyim
             kuşamlarını, mimari yapılarını öğrenmek mümkündür.

                İlk Türk minyatürleri, 8. yüzyıl sonlarında Hoço, Turfan, Bezeklik ve
             Kızıl  gibi  Türk  şehirlerinde  Budizm  ve  Maniheizm  dinlerinin  etkisiyle
             Uygurlar tarafından yapılmıştır. Doğu Türkistan’da Hoço şehri harabelerinde
             bulunan 8 ve 9. yüzyıla ait Maniheist minyatürler ve  duvar resimleri Türk
             resminin bugüne kadar bilinen en eski örnekleridir (Görsel 7.20, 7.21). Bu
             minyatürler, daha sonraki Türk minyatür sanatının kaynağını oluşturmaktadır.

                Türklerin, İslamiyet’i kabulünden sonra gelişimini devam ettiren Türk                     Görsel 7.21
                                                                                                          Uygur yazısı
             minyatür sanatı Selçuklular tarafından geliştirilen İslam minyatürlerinin                    ve minyatürü
             de kaynağı olmuştur.  Anadolu’da minyatür sanatı 11. yüzyıldan itibaren
             önce  Selçuklu  emirleri,  sonra  Osmanlı  padişahlarının  koruyuculuğunda
             gelişmiştir.


                                                                                                           225
   220   221   222   223   224   225   226   227   228   229   230