Page 28 - Tarih 11 - Ünite 2
P. 28
2. ÜNİTE
Çözüm Arayışları ve Layihalarda Osmanlı
XVI. yüzyılın son çeyreğinden itibaren Klasik Dönem Osmanlı
düzeni çözülme ve değişim sürecine girmiştir. Bu süreç, Osmanlı
devlet ve toplum yapısını derinden etkilemiş, devletin büyük bir
buhran içine girmesine sebep olmuştur. Bu buhrandan kurtulmak
için yeni ve kalıcı tedbirlerin alınması gerektiğini düşünen devlet
erkânı, nasihatname tarzında raporlar düzenlemiştir. Bu raporlar,
layiha ve risale olarak adlandırılmıştır.
Hazırlanan layihalar, XVI. asırdan itibaren yaşanan olumsuz ge-
lişmeleri geleneksel devlet ve toplum düzeninin terkedilmesi-
ne bağlamıştır. Layihalarda bu olumsuzlukların büyük ölçüde iç
faktörlerden kaynaklandığı öne sürülmüştür. Bundan dolayı da
layihalarda, dirayetli padişahların yönetim tarzı örnek gösterilmiş
ve Klasik Dönem’deki uygulamalara aykırı iş yapılmaması tavsiye
edilmiştir.
Osmanlı sadrazamlarından Lütfi Paşa (Görsel 2.32), tespit ettiği
sorunları ve çözüm önerilerini “Âsafnâme” adlı risalesinde anlat-
mıştır. Ona göre devlet hazinesi çok önemlidir çünkü devlet, hazine
ile ayakta durur. Devlet gelirlerinin, giderlerden fazla olması için
Görsel 2.32 gereken yapılmalıdır. Bunu sağlamak için de ücretli memur sayı-
Lütfi Paşa (Gravür) sı belli bir düzeyde tutulmalıdır. Emekliye ayrılanlara hazineden
maaş bağlanmamalı, bu gider başka kaynaklarla karşılanmalıdır.
Tıpkı, Sultan Süleyman Han zamanında olduğu gibi devletin gelir
ve gider dengesi sağlanmalıdır.
XVI. yüzyıl aydınlarından Gelibolulu Mustafa Ali ise layihasında
olumsuzlukların en önemli nedeni liyakat sahibi olmayan kişilerin
yönetici olarak atanmasına bağlamıştır.
CEVAPLAYALIM Âsafnâme’ye göre devletin eski gücüne ulaşması için yapılması
gerekenler nelerdir?
IV. Murad ve I. İbrahim zamanında yaşamış XVII. yüzyılın önemli
devlet adamlarından biri olan Koçi Bey ise sıkıntıların önüne ge-
çilebilmesi için yöneticilerin, olayların iç yüzünü öğrenmesi
gerektiğine inanmıştır. Yöneticileri uyarmak için birden fazla
risale yazmıştır. Devlet düzenindeki bozulmaları Kanuni Dö-
nemi’ne kadar götüren Koçi Bey, bozulmalara somut çözüm
önerileri getirmiştir.
Zeamet ve tımarların ehline verilmediğini belirten Koçi Bey,
usule aykırı olarak yapılan bu uygulamanın toprak sisteminde
bozulmalara neden olduğunu belirtmiştir. Askerlik düze-
nindeki bozulmalara da değinen Koçi Bey (Görsel 2.33),
III. Murad Dönem’inde ulufeli kul sayısındaki büyük ar-
tışın da hazineye yük getirdiğini vurgulamıştır. Ulufeli kul
sayısındaki artış, reayadan toplanan vergilerin artırılmasına
bu da reayanın fakirleşmesine sebep olmuştur. Koçi Bey’e göre
Görsel 2.33
Koçi Bey reayanın vergi sorumluluğunu aksatmadan yerine getirebilmesi
74