Page 31 - Tarih 11 - Ünite 4
P. 31
DEVRİMLER ÇAĞINDA DEĞİŞEN
DEVLET-TOPLUM İLİŞKİLERİ
XIX. yüzyılda Avrupa’da haberleşme
alanında da önemli gelişmeler ya-
şanmıştır. İlk olarak düzenli posta
hizmetleri kurulmuş ve 1844’te telg-
rafın icat edilmesiyle Avrupa’daki
büyük şehirler, haberleşme ağıyla da
birbirine bağlanmıştır (Görsel 4.37).
Osmanlı Devleti’nde telgraf hattı ilk
kez 1855’te kurulmuş ve bu hat İs-
tanbul’u Avrupa’ya bağlamıştır. Kısa
sürede telgraf, Osmanlı yöneticileri
tarafından benimsenen başlıca tek-
nolojik gelişmelerden biri olmuştur.
Padişahlar, telgrafı birbirinden uzak-
ta olan vilayetler üzerinde bir dene- Görsel 4.37
tim aracı olarak kullanmıştır. Böylece devletin merkezî otoritesi Avrupa’da bir telgraf ofisi
ülke genelinde sağlanmaya çalışılmıştır. (Gravür)
Osmanlı Devleti’nde Telgraf
Osmanlı Devleti’ne, demiryolu ve telgraf
aynı anda geldi. Fakat telgraf hatları, de-
miryolunun aksine devletin tüm köşele-
rine hızlı bir şekilde yayıldı. 1860’larda
telgraf, tren seferlerini kontrol etmek
ve demiryolu mesajlarını göndermek
için kullanıldı (Görsel 4.38). 1869’da
var olan 320 telgraf istasyonundan 39’u
özellikle demiryolu haberleşmesi için
kullanıldı. Ayrıca telgraf, Osmanlı or-
dusunda haberleşme için de kullanıldı.
I. Dünya Savaşı’nda telgraf, Osmanlı-
ların birbirinden uzak dört cephe olan Görsel 4.38
Kafkas, Çanakkale, Irak ve Suriye’de askerî operasyonların Demiryolu seferleri
gerçekleştirilmesinde önemli bir rol oynadı.
R. H. Davison (Amerikalı Tarihçi), “Osmanlı İmparatorluğu’nda YORUMLAYALIM
Elektrikli Telgrafın Girişi, s.380’den düzenlenmiştir.
XIX. yüzyılda demiryolu ve telgrafın kullanılmasının Osmanlı
merkezî otoritesine etkileri neler olabilir?
Ulus Devlet ve Vatandaş
Ulus devlet anlayışı, 1648 yılında imzalanan Westphalia Antlaş-
ması’ndan sonra yaşanan gelişmelerin sonucunda ortaya çıkan bir
olgudur. Avrupa’da bu devlet anlayışı XVIII. yüzyılın ilk yarısında
önce İngiltere’de daha sonra XIX. yüzyılda Fransa’da ortaya çık-
mıştır. Ulus devletler, modernleşme süreciyle birlikte iktidara tek
başına hâkim olmaya başlamıştır. Millî birlik unsurunun ön plana
çıktığı bu devlet anlayışında, ulus ile devlet eşdeğer olarak kabul
edilmiştir. Bu devlet anlayışının devam ettirilmesinde okul ve ordu
ön plana çıkan iki kurum olmuştur.
149