Page 38 - Tarih 11 - Ünite 4
P. 38
4. ÜNİTE
Dârülhayr-ı Ali de II. Abdülhamid Dönemi’nde açılan sosyal yardım
kurumlarındandır. Bu kurum, 1890’lı yıllardaki Ermeni Olayları
sonrası yetim kalan Müslüman çocukların başta eğitimi olmak
üzere diğer tüm ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla açılmıştır. Kim-
sesiz ve korumaya muhtaç çocuklar için kurulan bir başka kurum
ise Himaye-i Etfal Cemiyeti’dir. 1908 yılında Kırklareli’de kurulan
Himaye-i Etfal Cemiyeti, günümüzde Türkiye Cumhuriyeti Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı Çocuk Hizmetleri Genel Mü-
dürlüğü olarak faaliyetlerine devam etmektedir.
Dârülaceze
1895 yılında Sultan II. Abdülhamid tarafından kurulan
Dârülaceze (Görsel 4.49), bugüne kadar 30.000’i çocuk olmak
üzere toplam 72.000 kişiye şefkat yuvası olmuştur. Hâlen
600’e yakın insanımızı kuruluş felsefesinden ödün vermeden
barındıran Dârülaceze din, dil, ırk, cinsiyet ve mezhep farkı
gözetmeksizin cami, kilise ve havrasıyla dünyada eşi benzeri
olmayan bir hayır kurumudur.
T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı ve kendine
özel bir nizamname ile yönetilen Dârülaceze, 7.000 altın de-
ğerindeki özel eşyalarına ilaveten 10.000 altın bağışlayarak
kurulmasını sağlayan Sultan II. Abdülhamid başta olmak
Görsel 4.49 üzere bağışçılarının destekleri ile bugüne kadar varlığını
Dârülaceze kurum logosu
sürdürmüştür. Dârülaceze, kurulduğu günden bugüne tüm
ihtiyaçları ile işletim giderlerinin tamamını hayırseverlerin
bağışları ile karşılamış ve devlete bağlı olmasına rağmen
varlığını devlete yük olmadan sürdürmüştür.
“Yaratandan dolayı yaratılana saygı” anlayışı ile ortaya çıkan
Dârülaceze güç, sevgi ve gönülden veren ile alanın oluştur-
duğu bir sosyal dayanışma havuzudur. Dârülaceze darda ve
sıkıntıda kalındığında sığınılacak bir kucak, varlıklı olun-
duğunda da desteklenecek kurumlardan biridir. Dârülaceze
değerlerimizi ve taşıdığı dayanışma sembolü olma vasfı ile
YORUMLAYALIM yoksul insanların yaşam sigortası olmaktadır.
Genel Ağ Metin 4’ten düzenlenmiştir.
Dârülacezenin hangi insani değerleri savunduğu söylenebilir?
Osmanlı Devleti’nin sosyal devlet anlayışı içerisinde gerçekleştir-
diği diğer bir yenilik de emeklilik konusunda olmuştur. Emeklilik
sistemi ile ilgili Osmanlı Devleti’ndeki ilk kurum, 1866 yılında
askerler için kurulan Askerî Tekaüd Sandığıdır. II. Abdülhamid
Dönemi’nde ise 1881 yılında bütün devlet memurları için Tekaüd
Sandığı kurulmuştur. Bu kurum günümüzde Sosyal Güvenlik Ku-
rumu olarak çalışmalarına devam etmektedir.
Ayrıca II. Abdülhamid Dönemi’nde refah devlet anlayışına uygun
bir diğer gelişme de yoksullara aylık bağlanmasıdır. Yoksullara
maaş uygulaması, günümüzde Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafın-
dan devam ettirilmektedir.
156