Page 56 - Tarih 11 - Ünite 4
P. 56
4. ÜNİTE
4.5. OSMANLI DEVLETİ’NDE DARBELER
TARTIŞALIM Osmanlı Devleti’nde darbelerin siyasi, sosyal ve ekonomik hayata
etkileri neler olabilir?
Osmanlı tarihinde isyanların önemli bir yeri olmakla birlikte XIX.
yüzyıla kadar yaşanan isyanlar, hanedanın değiştirilmesine yönelik
bir halk hareketi olmamıştır. Buna rağmen bu isyanların bazılarında
hükümdar ya tahtını ya da hayatını kaybetmiştir. XIX. yüzyıldan
itibaren ise devlet kademelerindeki değişim, Avrupa’da eğitim
almış devlet adamlarıyla bazı aydınların tutumu ve özellikle de
Avrupa’daki siyasi akımların etkisi, rejimi hedef alan gelişmelere
neden olmuştur.
1876 Darbesi
Genel anlamda darbe, ordunun ya da devlet içindeki siyasi elitle-
rin örtük ve yasadışı yöntemlerle mevcut hükûmeti değiştirmesi
olarak tanımlanır. 1876 Darbesi’ni önemli kılan ise Osmanlı Türk
tarihinde darbe tanımlamasına uyan ilk siyasi hareket olmasıdır.
Osmanlı Devleti’nin toplum yapısı burjuvazi tarzı kurumları üret-
meye uygun olmadığı gibi reformları yapan devlet adamlarının
da halkın yönetime katılması gibi bir amacı olmamıştır. Parlamen-
tolu meşruti bir yönetim kurulması fikrini dile getirmeye başla-
yan Tanzimat Dönemi aydınları, Batı uygarlığının üstünlüğünü,
halkın sahip olduğu geniş hürriyetlere ve parlamentolu demok-
ratik siyasi rejimlere bağlamıştır. Osmanlı idarecileri ise meşruti
sisteme inanmamış ve yapılan yeniliklerde merkezî otoritenin
güçlendirilmesini ön planda tutmuştur. Batı’yı örnek alarak yapılan
yenilikler; aydınlar tarafından yeterli bulunmamış, siyasi rejimin
değişmesi ve devlet otoritesinin sınırlandırılması tek yol olarak
görülmüştür. İdareciler, Osmanlı Devleti gibi çok uluslu bir devlette
bu tür bir girişimin bölünmelere neden olacağını düşündükleri
için parlamentolu meşruti rejime sıcak bakmamıştır. Ancak Sultan
Abdülaziz’in (Görsel 4.71) sert mizacı ve otoriter yapısı, aydınların
Görsel 4.71 parlamentolu rejim taleplerini daha da artırmıştır.
Sultan Abdülaziz
(Topkapı Sarayı Müzesi)
Mısır Hidivi İsmail Paşa’nın kardeşi olan Mustafa Fazıl Paşa,
veraset kanununda yapılan değişiklik sonucu hidivlik hakkını
kaybettiği için Sultan Abdülaziz’e ve Sadrazam Fuat Paşa’ya
düşmanlık beslemiştir. Padişah ve sadrazamla yakınlık kurmuş
ancak bu hakkı geri alamamıştır. Bunun üzerine de hürriyet
BİLİYOR MUSUNUZ? ve meşrutiyet fikirlerini desteklemek suretiyle hidivliği ele
geçirmenin yollarını aramıştır.
Başlangıçta fikir yoluyla mücadele eden meşrutiyet yanlıları, ba-
şarılı olamayınca “Yeni Osmanlılar” adıyla gizli bir cemiyet kur-
muştur. Bu cemiyet, Batı’da eğitim görmüş meşrutiyet yanlısı, genç
bürokrat ve aydınlar arasında büyük ilgi görmüş ve cemiyete devlet
adamlarından da katılanlar olmuştur. Mısırlı Prens Mustafa Fazıl
Paşa, cemiyeti maddi olarak desteklemiştir.
174