Page 12 - Tarih 9 - Ünite 3
P. 12

3. ÜNİTE



                                              kent yöneticilerine ait topraklar ve ortakçı usulü ile işletilen
                                              köylülere ait topraklar olmak üzere üçe ayrılmıştır. Hititlerde
                                              ise toprak, küçük ve büyük tımar parçalarına bölünmüştür.
                                              İlk çağlardan itibaren devletler vergi toplamaya ihtiyaç duy-
                                              muştur. Özellikle savaş zamanlarında halktan vergi alınmış-
                                              tır. Vergiler, genellikle emek yoluyla ödeme, ayni ödeme ve
                                              nakdî ödeme şekilleriyle tahsil edilmiştir. Mısır’da vergiler
                                              ve kiralar, tüm ekili topraklardan düzenli bir şekilde firavun
                                              adına toplanmış ve kamu binalarında çok sayıda insan çalış-
                                              tırılmıştır. Mısır’da köylüler de ortakçı olarak vergi vermekle
                                              yükümlüdür. Sümerlerde ise hür vatandaşlar vergi ödemek
                                              zorundayken Urkagina, sosyal adaletsizliği önlemek için bir-
                                              çok vergiyi kaldırmıştır. Güçlü bir yapıya sahip olan Roma’da
                                              tarımdan elde edilen fazla ürünün vergilendirilmesiyle oluşan
                                              kaynaklar; orduyu, bürokrasiyi ve şehirli nüfusu beslemiştir.
                                              İlk Çağ’da toplum; asiller, din adamları, hürler ve köleler
                                              gibi sınıflara ayrılmıştır. Toprağa sahip olan soylular, yüzyıl-
                                              lar boyunca geçerli olacak güçlü statüler kazanarak sosyal,
                                              ekonomik, siyasi gücün belirleyicisi olmuştur. Bu süreç tarım
                                              toplumlarının yönetim şekli olan monarşiyi ortaya çıkarmıştır.
                                              Tarihin bazı dönemlerinde monarşiler parçalansa da soylu
                                                                             sınıfa dayanan siyasal yöne-
                                                                             timler varlığını sürdürmüştür.
                                                                             Doğal olarak da ilk ekonomik
                                                                             organizasyonlar soyluların ve
                                                                             monarşilerin gücüne göre şe-
                                                                             killenmiştir.
                                                                             Orta Çağ Avrupası’ndaki fe-
                                                                             odalite sisteminde, ayni ver-
                                                                             giler devam etmekle birlikte
                                                                             ordunun ihtiyaçları etrafı sur-
                                                                             larla çevrili kalelerde yaşayan
               Görsel 3.6
               Karlstejn Kalesi (Çekya)       feodal beyler tarafından karşılanmıştır (Görsel 3.6). XIII.
                                              yüzyıldan itibaren devletler, giderlerini karşılayamadığı için
                                              düzenli vergilendirme uygulamasına başlamıştır. Zamanla para
                                              ekonomisinin gelişmesi vergilerin alınmasını kolaylaştırmıştır.
                                              Batı ve Orta Avrupa ülkelerinde toprak sahibi olan senyörün;
                                              siyasi, ekonomik, hukuki ve askerî haklara sahip olduğu ve
                                              temeli toprak köleliğine dayanan toplum düzenine “feodalizm”
                                              denmektedir. Feodalizmde askerî ve mali hâkimiyetin devlete
                                              ait olması gerekirken bu haklara senyörler sahip olmuştur.
                                              Senyörler, kendisinin ve malikâne sınırları içerisinde bulu-
                                              nanların güvenliğini sağlamak zorundadır. Köleler, serfler ve
                                              hür köylüler, korunma ve adalet karşılığında senyörlere mal
                                              ve hizmet üretmekle yükümlüdür.

                                               Orta Çağ Avrupası’nda feodalite egemenken Osmanlı Dev-
                       ARAŞTIRALIM
                                               leti’nde uygulanan toprak sisteminin özellikleri nelerdir? Bir
                                               slayt hazırlayarak sınıfta sunum yapınız.



             74
   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17