Page 32 - Türk Dili ve Edebiyatı 10 | 2.Ünite
P. 32

2.  ÜNİTE






                                    METİNDE GEÇEN BAZI KELİME VE KELİME GRUPLARI

                  aheng-i muttarid      : Düzenli bir ahenk.   müstakil              : Bağımsız.
                  ahfad-ı kirâm         : Soylu torunu.        meyusiyet             : Üzüntü.
                  ahvâl                 : Durum.               müessir               : İz bırakan.
                  avdet                 : Dönüş.               mülâyemet             : Yumuşak huylu.
                  beyt                  : Ev.                  mün’atıf              : Bir tarafa doğru
                                                                                      dönen, meyillenen.
                  bizâr                 : Bıkmış, rahatsız.
                                                               mündemiç              : Bir şeyin içinde saklı
                  cây-ı tevakküf        : Durma, bekleme
                                                                                      bulunan, var olan.
                                         yeri.
                                                               mütemevvic            : Dalgalı.
                  celb                  : Kendine çekme.
                                                               nazar-ı istihfaf      : Küçük görerek bak-
                  cem                   : Toplama, yığma.
                                                                                      ma.
                  cevâb-i meyusane      : Ümitsiz bir şeklide   nihal-i gül
                                         verilen cevap.                              : Gül fidanı.
                                                               nihan                 : Gizli, saklı.
                  çemenzar-ı safa       : Safa çimenliği,
                                         bahçesi.              nisvan                : Kadınlar.
                  durâdur               : Uzaktan uzağa,       niyet-i aceze         : Aciz niyet.
                                         uzun uzadıya.         nokta-i müntehâ       : Son nokta.
                  etvâr-ı küstahâne     : Küstahça tavırlar.   peydâ                 : Meydanda, açıkta.
                  gasb-i emvâl          : Mal gasbı.           râbıta-i izdivac      : Evlilik bağı.
                  hâl-i infirâd         : Yalnızlık hâli.      refakat               : Arkadaşlık.
                  hamâil                : Kılıç kayışı, kılıç   revîş-i âmirane      : Emredercesine yürü-
                                         bağı.                                        yüş tarzı.
                  hayal-şikest          : Hayal kırıklığı.     sahibü’l-beyt         : Ev sahibi.
                  hayvanât-ı müfterise   : Fırsat bulan hay-   sâkit                 : Susan, ses çıkarma-
                                         vanlar.                                      yan.
                  hevesât-ı bî-sebat    : Kararsız, değişken   sâmia-hırâş           : Kulağı tırmalayan.
                                         istekler.             saray-ı izdivaç       : Evlilik sarayı.
                  hükûmet-i mahalliye   : Hükûmet konağı.      selb                  : Kapma, zorla alma.
                  ibtidâ                : En önce, başta.      serîü’s-seyr          : Hızla giden.
                  ihzâr etme            : Hazırlama.           taâm                  : Yemek, aş.
                  inhidam               : Yıkılma, harap ve    taarruz-ı mesken      : Saldırıya uğramış ev.
                                         viran olma.
                                                               tasdiat               : Baş ağrısı.
                  istihkâr              : Hor görme.
                                                               tavr-ı işvebâzane     : Nazlı, işveli tavırlar.
                  karar-ı kat’i         : Kesin karar.
                                                               tefekkürât-ı amîka    : Derin düşünce.
                  kelime-i muamma       : Anlaşılmaz kelime-
                                                               tefriş                : Döşeme, yayma.
                                         ler.
                                                               tekarrüb              : Yakın olma.
                  kesbeden              : Çalışıp kazanan.
                                                               tesadduk              : Sadaka verme.
                  kuud                  : Oturma, oturuş.
                                                               tehyiç                : Heyecanlandırma,
                  mahsul-i mesai        : Ortaya çıkan ürün.
                                                                                      coşturma.
                  meftûnane             : Tutkuncasına, hay-   vâsi
                                         ran bir şekilde.                            : Geniş, açık.
                                                               yek-vücûd             : Tek parça.
                  me’kûlât              : Yiyecekler.














           64
   27   28   29   30   31   32   33   34   35   36   37