Page 12 - Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi 11 | 1.Ünite
P. 12
1. Ünite
B) İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİNDE DEVLET TEŞKİLATI
HAZIRLIK ÇALIŞMALARI
1. Devlet yönetiminde istişarenin (fikir alışverişi) önemi nedir?
2. “Hükümdarın adaletle hükmetmesi” sözünden ne anlıyorsunuz?
3. Türkler İslamiyet’e geçince Türklerin yönetim anlayışlarında neler değişmiş olabilir?
1.3. İlk Türk İslam Devletlerinde Yönetim Anlayışı
Kutadgu Bilig’den
Sen iyi ad dile Allah sana verdi kut,
Kut’unu bulduğunda gönlünü iyi tut.
İsteyip almadın sen bu beylik gücünü,
Allah verdi fazlıyla bu belli.
Bu beyliği sana lütfederek verdi,
Bunun şükrünü kıl ey geniş bilgili.
Gönlün doğru, özün duru olarak Allah’a tapın,
Halkına iyi davran içten ve yakın.
Yusuf Has Hacip, Kutadgu Bilig, Çeviren: Ayşegül Çakan, s. 404-434
Kutadgu Bilig’den alınan yukarıdaki metinden de anlaşılacağı gibi Türkler Müslüman ol-
duktan sonra eski Türk gelenekleri ile İslamî ilke ve kuralları birleştirip kaynaştırarak, yeni bir
devlet tipi oluşturmuşlardır. Ancak İslamiyet’e geçmelerine rağmen, ilk Türklerdeki kut anlayışı
ve Türk Cihan Hâkimiyeti anlayışı, varlığını koruyarak devam etmiştir.
Selçuklu hükümdarı Sultan Sancar, Abbasi halifesinin vezirine gönderdiği bir mektupta, Ulu
Tanrı’nın lütfu ile cihan padişahlığına yükseldiğini yazmıştır. Bu mektuptan da anlaşılacağı gibi
Selçuklu hükümdarı, kendisini Tanrı tarafından seçilmiş ve cihan hükümdarı olarak görevlendi-
rilmiş biri olarak görmektedir. Bu durum, kökleri Hun Türklerine dayanan ve İslami Dönem’de de
korunan Türk Cihan Hâkimiyeti anlayışının devamı niteliğindedir. Türk Cihan Hâkimiyeti anlayışı,
İslami dönemde cihat ve İlayı Kelimetullah anlayışına (Allah’ın adını yüceltme) dönüşmüştür.
Orta Asya’da kurulan ilk Türk İslam devleti Karahanlılardır. Karahanlılar Dönemi’nde, hal-
kı yönetme hakkının hükümdara Allah tarafından ilahi bir lütuf olarak bağışlandığına inanıl-
mıştır. Karahanlılardan sonra kurulan Türk devletlerinde, İslamiyet’ten önce görülen yönetim
anlayışları bazı değişikliklere uğrayarak Türk İslam Sentezi’ne dönüşmüştür.
Karahanlılarla başlayan bu süreç Gazneliler Dönemi’nde farklılaşarak devam etmiştir. Zira Gaz-
neliler yabancı unsurların çok fazla olduğu bir bölgede kurulmuştur. Bu nedenle Gazneli idareciler
yerli unsurlara dayanmak ve siyasetlerini daha çok Hindistan’a dönük tutmak zorunda kalmıştır.
Büyük Selçuklu Devleti’nde siyasi, sosyal ve ekonomik faaliyetler hem yerli unsurların hem de
Müslüman halkın arzu ve isteklerine hitap edecek şekilde düzenlenmiştir. Askerî karakter, hüküm-
ranlık anlayışı, dinî ve sosyal haklar bakımından Büyük Selçuklular Türk devlet geleneği ve İslam
kültürü çerçevesinde kaynaşarak orjinal bir karaktere bürünmüştür. Karahanlılar ile başlayıp Gaz-
neliler ile devam eden Türk İslam kültürünün kaynaşması Büyük Selçuklular ile olgunluğa erişmiştir.
Büyük Selçuklular Dönemi’nde yönetim anlayışı; töre, kut ve şûra etrafında şekillenmiştir.
Devlet idaresinde İslamiyet öncesi Türk töresi ile İslami prensipler benimsenmiş olmasına rağ-
men, İslami kurallar ve terimler daha çok kullanılmıştır. Çünkü Arap ve Farsların devlet yöneti-
minde etkili olan divan, Büyük Selçuklu Devleti yönetiminde de önemini korumuştur.
Türkiye Selçuklu Devleti’nde ise; “Ülke toprakları hanedan ailesinin ortak malıdır.” anlayışı
devam etmiş, bu anlayış nedeniyle Türkmenler kağan soyundan olmayan kimselerin etrafında
toplanmamıştır.
22