Page 41 - Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi 11 | 1.Ünite
P. 41
Türklerde Devlet Teşkilatı
SIRA SİZDE
Aşağıdaki metinde, Busbecq’in Türk ordusu ve kendi orduları hakkındaki düşünce-
leri verilmiştir. Busbecq’in bu sözlerinden hareketle, Kanuni ve Şarlken Dönemi ordu
teşkilatlarını ana hatlarıyla karşılaştırınız.
Busbecq‘e (Busbek) göre Kanuni ve Şarlken (Şarlken)
Döneminde Ordu
“Bizim askerî sistemimizle Türk askerî sistemini karşılaştı-
rınca geleceğin bize neler hazırladığını düşünüp korkudan titriyo-
rum. Karşılaşan iki ordudan biri galip gelecek, bu herhâlde Türk
ordusu olacaktır.
Türk askerlerinin güç şartlarda sabırla tahammül ettiklerini ve
iyi günler için fedakârlık yaptıklarını gördüm. Oysa bizim askerleri-
miz sefer sırasında yemek beğenmez, güzel ziyafetler isterler, iste-
Görsel 1.42: Busbecq dikleri olmayınca da isyan ederler. Son derece tahammülsüzdürler.
Türk ordusu ise sırtını kuvvetli bir imparatorluğa dayamış,
maneviyatı güçlü, zinde, tecrübeli, sarsılmamış kuvvete sahiptir ve zafere alışkındır. Türk
askerleri intizam ve disipline uyar. Kanaat ehlidirler. Bizimkiler ise israfçı, yıpranmış ve
idmansızdır. Aza kanaat etmezler. Maneviyat bozukluğu içerisindedirler. Disiplin kavra-
mıyla alay ederler. Daha kötüsü yenilgiye alışmamızdır. ”
Ogier Chiselin De Busbecq, Türkiye’yi Böyle Gördüm, s. 73-74 (Düzenlenmiştir.)
.........................................................................................................................................................................................................................
.........................................................................................................................................................................................................................
.........................................................................................................................................................................................................................
1.9. Osmanlı Devleti ile İlk Türk İslam Devletlerinin Teşkilat Yapısı
Osmanlı Devleti’nin yönetim anlayışı, ilk Türk devletleri ve Türk İslam devletlerinin devamı
niteliğindedir. Hâkimiyetin kaynağının ilahi oluşu, adaletli yönetim ve töreye saygı ile devlet halk
içindir anlayışı bu dönemde de devam etmiştir. Osmanlı Devleti’nde Türk İslam devletlerinde
olduğu gibi şerî ve örfî hukuk geçerliliğini sürdürmüştür.
Türk İslam devletlerinin merkez teşkilatında devleti temsil eden hükümdar; saray, hükû-
met (divan) ve ordunun da başıydı. Genelde sultan unvanını kullanan hükümdar; fermanlar ve
menşurlar aracılığıyla yasama yetkisini, devlet işlerini düzenleyerek yürütme gücünü, Divan-ı
Mezalim’e başkanlık ederek de yargı yetkisini kullanırdı.
Osmanlı Devleti’nde hükümdar, Türk İslam devletlerinde olduğu gibi devletin başı olarak ida-
ri, askerî ve yargı ile ilgili her konuda söz sahibiydi. Genelde padişah unvanını kullanan Osmanlı
hükümdarları devleti yönetirken yetkilerini Divan-ı Hümayun (Hükûmet) aracılığıyla kullanırlardı.
Türk İslam devletlerinde ve Osmanlı Devleti’nde saray, hükümdarın resmî ve özel hayatının
içinde geçtiği, en önemlisi de devlet işlerinin yürütüldüğü büyük bir yapıdan oluşan bina idi.
Sarayda hükümdarların resmî ve özel işlerini yapan birçok görevli bulunurdu.
Türk İslam devletlerinden olan Selçuklularda taşra teşkilatı çeşitli eyaletler ve vilayetlere
ayrılır, eyaletlerin başında merkezden atanan amid denilen sivil valiler bulunurdu. Ayrıca hü-
kümdar çocukları olan meliklerin yönettiği yerlere doğrudan karışılmazdı. Meliklerin yönettiği
yerler iç işlerinde serbest, dış işlerinde ise sultana bağlıydı.
Osmanlı Devleti’nde taşra teşkilatı ise Türk İslam devletlerinden farklı olarak köy, kaza,
sancak ve eyalet şeklinde teşkilatlanmıştı. Eyaletleri, merkezden atanan beylerbeyi yönetirdi.
Türk İslam devletlerinde ülke toprakları melikler arasında paylaştırılırken, Osmanlı Devleti’nde
bu durumdan farklı olarak daha merkeziyetçi bir yapı oluşturulmuştur.
51